27 Haziran 2007

Kısaca Okçuluğun Tanımı


Kısaca Okçuluğun Tanımı

İnsanlığın varoluşuyla eş zamanlı olarak ok ve yay insanla birlikte gelişmiştir. Ok ve yay ; insanın silahı,arkadaşı,sırdaşı ve güvencesi olmuş, her uygarlık ok ve yayı biraz daha geliştirmiş, günümüze kadar getirmişlerdir.Ama temelde çalışma prensibi değişmemiştir ; uygun kalınlıkta ve uzunlukta düz bir ağaç dalını hafif eğip, iki ucundan bir sicimle gergin olarak bağlanıp, daha ince ucu sivriltilmiş uygun uzunluktaki düz bir dalıda sicimin üstüne yerleştirip, sicimi çekerek dalı gerip dalın esneme gücü sayesinde sivri uçlu dal parçasını uzağa fırlatmak, ok atmaktır.* Okçuluk; insan, yay ve oktan oluşur,amaç uzaktaki hedefi vurmaktır.Okçuluk günümüzde son derece modern malzemelerle ve kurallar çerçevesinde yapılan olimpik bir spor dalıdır.Ok atmanın en çekici ve güzel tarafı uzaktaki bir cismi vurmanın hazzıdır.Ok atan kişi bedenini ve ruhunu eğitip; kendisini maksimum düzeyde kullanmasını öğrenir. Okçuluk sporu yapılırken ilk önce emniyet tedbirleri mutlaka alınmalı,kimseye zarar vermiyecek bir mekanda okçuluk çalışmaları yapılmalıdır. Okçuluk sporu günümüzde gelişmiş malzemelerle yapılmaktadır ve tekniğe dayalı bir spordur, bu nedenle ilk etepta tek başımıza ok atamayız mutlaka bir antrenöre ihtiyacımız olacaktır.

Dünya'ya okçuluğu öğreten Osmanlı'lar olmuştur.Avrupalı okçuların rekor ok atışları 300 m. iken, Osmanlılarda 600 m.ye ok atamayan okçu bile olamıyordu.Yıllarca Ok Meydanlarında talim yapılıp rekor ok atışları yapılmıştır.Osmanlılar zamanında kuralları konulup, bu günkü kulüp anlayışında dernekler kurulmuş, usta çırak ilişkisi esasına dayalı, hem sporcu hemde asker statüsünde okçu yetiştirilmiştir.Osmanlı yay ve okçuluk dükkanları yıllarca okçuluk malzemesi üretmişlerdir.Osmanlı'ların yaptıkları yay ve oklar günümüze kaynak olmuş;günümüzde kullandığımız yay ve oklar Osmanlı'lardan taklit edilerek yapılmıştır.

Günümüzde okçuluk sporu,açık hava okçuluğu ve salon okçuluğu olarak yaz kış yapılabiliyor.Açık hava okçuluk mesafeleri 90 m. ile 30 m. arasında değişmektedir.Salonda 18 m.den ok atışı yapılır.Tabii ki kurallara bağlı kalınarak yapılan okçuluk sporu olimpiyatlarda da yer almaktadır.Olimpik dalda Dünya'da en başarılı ülke Kore'dir.

Okçulukta yaş sınırı yoktur,60 yaşında Dünya şampiyonu olmuş sporcular vardır,bu nedenle her yaş kesimi tarafından tercih edilir.

Okçuluk Türk'lerin Ata sporudur; sahip çıkalım,kendimiz ok atalım, çocuklarımıza ok atmasını öğretelim.Tabii ki ilk önce emniyet tedbirlerimizi alarak... Saygılar. **

( * = Bu tanım Rıdvan UZUNTAŞ tarafından yapılmıştır. ** = Bu yazıyı Rıdvan UZUNTAŞ yazmıştır. )


- Dedik ya, okçuluk sporu her yaşta ve herkes tarafından yapılabilir diye...


-İnsanlık tarihi boyunca savaş ve atlı silahı olarak okun kullanılması nedeniyle okçuluğun kökeni de çok eski çağlara kadar inmektedir. Arkeolojik çalışmalarda, Mısır’ da M.Ö. 5000 yılında okun avlanma ile ortaya çıktığı görülse de tarihçilere göre ise okun ortaya çıkışı 25 bin yıl öncesidir. M.Ö 1500’ lü yıllarda Asurluların yayı daha da geliştirmesi ile atıcıya kolaylık sağlayan bir model ortaya çıkmıştır.

16. ve 17. yy.’ lar da İlk okçuluk dernekleri İngiltere' de kuruldu. 19. yy. da ABD, Kanada ve Avustralya’ ya yayılan okçuluk, 20.yy' ın başlarında da gerçek anlamda bir spor olarak kabul edilmeye başlanmıştır. İlk kez 1900 Paris Olimpiyatları' nda erkekler kategorilerinde programa dahil edilerek, 1920 yılına kadar olimpiyatlarda yer almıştır.

1931' de Belçika, Fransa, Polonya ve İsveç' in öncülüğünde, Uluslararası Okçuluk Federasyonu FITA (Federation Internationale de Tir L'Arc) kuruldu. Bundan sonra önemli gelişmeler sağlanarak, 1933' te ilk kez Dünya Okçuluk Yarışması ilk kez düzenlendi. 1940' lı yıllarda FITA tarafından düzenlenen okçuluk karşılaşmaları, 1957' den sonra iki turda yapılmaya başlandı. Daha sonraları okçuluğa olan ilgiyi artırmak amacıyla 1985' te Büyük FITA Turnuvası adı altında yeni bir turnuva geliştirildi.

Türklerde okçuluğun MÖ 5000 yıllarında başladığı ve okçuluk ile ilgili ilk kuralların Oğuzlar ile gerçekleştiği görülür. İncelenen Türk oklarının ortaları kalın, baş ve sonlara doğru incelen, çok düz, esnek ve kozalaklı ağaçlardan yapıldığı saptanmıştır.

Cumhuriyet Döneminde ilk ciddi adım, Beyoğlu Vakıflar Müdür ve Milli Sporlar Federasyonu Başkanı Baki Kunter’ in girişimleri sonucu kurulan “Okspor Kurumu” adındaki kulüp olmuştur. Atatürk’ün direktifleri ile kurulan bu kulüp Atatürk’ün ölümünden sonra dağıldı. İlk bayan okçumuz Betür Diker’ dir.

1953 yılında okçuluk sporu , Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü bünyesine alınarak Atıcılık Federasyonu’na bağlandı. 8 Mart 1961 tarihinde ise buradan ayrılarak bağımsız bir federasyon haline geldi.1982 yılında tekrar federasyona bağlanan okçuluk 1983 yılında tekrar Federasyona bağlanmıştır.

Oldukça basit ve açık kuralları olan okçuluk sporunun temel kuralı atış yapmak için okçunun ayakta olmasıdır. Bu sporda amaç, 1.22 metrelik çapındaki hedefi tam ortasından vurmak. Merkeze doğru giderek daralan 10 çember vardır. Merkezdeki çemberin değeri 10 puanken dışarıya doğru puanlar birer-birer küçülür. Eğer atılan ok iki puanı belirleyen çizgilere isabet etmişse daha yüksek olan puan atıcının hanesine yazılır. 1.22 m. çapındaki hedef ile atışı yapan sporcular arasındaki mesafe 70 metredir.

Erkeklerde yayın ağırlığı 22 kg civarında iken bayanlar kategorisinde 17 kg. dır. Oklar için ise 11 mm çapını geçmemesi zorunluluğu vardır. Okçular, kendilerini korumak için Parmaklık, gözlük, ve eldiven gibi özel korunma gereçleri takabilirler.
- Kaynak : Ansiklopediler …

Hiç yorum yok:

“Archery is a good mental sport. It teaches you a lot discipline”

Okçuluk faydalı bir zihinsel spordur. Bize bir çok displin kazandırır.