21 Aralık 2006

16-17 Aralık 2006 Tarihlerinde İzmir'de Yapılan Genç-Büyük Ege Kupası Salon Okçuluk Yarışması Sonuçları

Okçuluk Federasyonu tarafından düzenlenen Ege Kupası Salon Okçuluk Birinciliği sona erdi.İzmir Gürsel Aksel Spor Salonu'nda 2 gün süren birinciliğe , 26 ilden toplam 202 sporcu katıldı.
Okçuluk federasyonu başkanı Abdullah TOPALOĞLU ve yönetim kurulu üyeleri yarışmada hazır bulundular; okçuluk çalışmalarıyla ilgili toplantı yaptılar ve ödül törenine iştirak ettiler.
Salonun ışıklandırılması yetersiz olduğu için öğlenden sonra yapılan makaralı yay sporcularının ve olimpik büyük bayan sporcularının puanları düşük çıktı.Yeni sisteme geçildiği için takım eleme turlarındaki atılan en yüksek puanlar rekor sayıldı, ayrıca genç erkek recurve yay dalında Enes UĞUR 582 punla Türkiye rekoru kırdı. Büyük erkekler recurve yay dalında atılan toplam puanlar biraz göz doldurmasına rağmen, diğer kategorilerdeki toplam puanlar henüz istenilen seviyelerde değildi. Bu yarışmanın sonuçları gösterdi ki , Mart 2007 de İzmir'de yapılacak Dünya Salon Okçuluk Yarışması'na Milli Takımlarımız henüz hazır değil.İnşaallah yapılacak kamplarla Türk Okçuluk Milli Takımları yarışma kıvamına gelir ve ülkemize madalya kazandırırlar.
Olimpik ve makaralı yay türlerinde ilk gün yapılan eleme yarışmalarının ardından ikinci gün yapılan bireysel ve takım finallerinde şu sonuçlar alındı ;
OLİMPİK YAY :
Büyük Bayan Takım : Antalya Okçuluk İhtisas, Samsun, İzmir Büyükşehir Belediyesi
Büyük Erkek Takım : İstanbul, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Antalya
Büyük Bayan Bireysel : Natalia Nasaridze (Hacettepe Üniversitesi Spor Kulübü), Selma Kaya (Hacettepe Üniversitesi Spor Kulübü), Keziye Keskin Şatır (İzmir Büyükşehir Belediyesi)
Büyük Erkek Bireysel : Tunç Küçükkayalar (Ankara Okçuluk İhtisas), Cevdet Demiral (Samsun Gençlik Spor), Vedat Erbay (Antalya)
Genç Bayan Takım : İzmir, Ankara, Samsun Gençlik Spor
Genç Erkek Takım : İzmir, Edirne Okçuluk İhtisas, 3. Ankara
Genç Bayan Bireysel : Begül Löklüoğlu (Antalya Güney Spor), Zehra Ece (Ankara Okçuluk İhtisas Spor Kulübü), Özlem Kılınçarslan (Ankara Okçuluk İhtisas Spor Kulübü)
Genç Erkek Bireysel : Yusuf Çorba (İzmir Büyükşehir Belediyesi), Uğurcan Sugetiren (Edirne Okçuluk İhtisas Kulübü), Uğur Uzun ((Edirne Okçuluk İhtisas Kulübü)
MAKARALI YAY :
Büyük Bayan Takım : Ankara, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, İstanbul
Büyük Erkek Takım : Kocaeli Gençlik Spor, Kayseri Karsu Molu Spor, Eskişehir Anadolu Üniversitesi
Büyük Bayan Bireysel : Nilüfer Erenoğlu (Eskişehir Anadolu Üniversitesi), Didem Türkoğlu (Hacettepe Üniversitesi Spor Kulübü), Melike Atıcı (Kayseri)
Büyük Erkek Bireysel : M. Şahin Karaçam (Kayseri), Emre Özdemir (Gelibolu), Serkan Tuna (Eskişehir Anadolu Üniversitesi)
Genç Bayan Takım : Bu kategoride yarışma olmadıGenç Erkek Takım : Battalgazi Eğitim Kurumları, Eskişehir Anadolu Üniversitesi, İstanbul
Genç Bayan Bireysel : Canan Arıkan (Antalya Hedef Spor), Tuğba Yurtsever (İstanbul), Esra Şentürk (İstanbul)
Genç Erkek Bireysel : Celal Işık (Çankırı), Demir Elmaağaçlı (Kayseri Battal Gazi Spor Kulübü), Tevfik Şahin (Kayseri Battal Gazi Spor Kulübü)
***************************************

Kocaeli Gençlik ve Spor Compound Yay Büyük Erkek Takımı 1.

Kimden Okculuk-1

26 Kasım 2006

Yıllar Öncesinden Gelen Duygu Dolu Mektup



Yıllar Öncesinden Gelen Duygu Dolu Mektup :

Hayat bu işte...İnsanın dolu dolu yaşadığı saatler,günler,aylar ve bazen de seneler olabilir.Devamlı kokladığınız,devamlı sesini işittiğiniz,devamlı gözünüzün önünde hayalinin canlandığı hatıralar,olaylar başarılar,belki planlanmış fakat ulaşılamamış,her şeye rağmen içinizde yer etmiş,her düşündüğünüzde içinizi kıpır kıpır yapan hedefler,idealler,sevdalar,davalar vardır.Hayaliniz o anlara gittikçe kalp atışlarınız hızlanır,dudak ve gözlerinizden ya tebessüm ya da sıcacık iki damla gözyaşı süzülür.Uzaklara dalaaaaar gidersiniz.Sizi rahatsız edecek kimse olmazsa eski hatıralara yaptığınız yolculuk sizi en çok etkileyen olaylardan başlar bazen en ince ayrıntıya kadar süzülür,o anları bazen saatlerce bazen de günlerce etkisinde kalarak yaşayabilirsiniz.Hatta o günleri rüyalarınızda misafir edersiniz.Bu düşünce ve hatıralar bazen sizi müthiş sıkar; kimi zaman da sizi alabildiğine hırslandırır.Fakat biz genellikle toplum olarak bunu bir romantizm veya nostalji veya olumsuzlukları düşündükçe yapılmış haksızlık yumakları olarak görür ve değerlendiririz.Yüklendiğimiz hırsta hep bu bakış açısından gelir.Fakat nedendir bilemiyorum bu hırsımızı pozitif enerjiye çevirerek lehimize kullanamayız.Her halde büyük insan olmanın bir sırrı da bu olsa gerek.

Benim de düşündükçe içimin hala kıpır kıpır olduğu;etkisini hala üzerimde hissettiğim;hala düşündükçe kimi zaman güldüğüm,kimi zaman ağladığım hatıralar,dostluklar başarılar,planlanmış fakat gerçekleştirilememiş hedefler ve gayeler var.Şimdi hepsi gazete küpürlerinde,fotoğraflarda,madalyalarda,başarı belgelerinde,karşılıklı vefasızlaştığımız ve zamanın unutturduğu dostluklarda gizli.

Okçuluğa ilk adımımı 1987 nin yaz aylarından birinde atmıştım Rıdvan abi. … abi o zaman Avrupadaydı.Onun izni olmadan okçuluğa başlamak o zamanlar çok zordu.Çalıştık,uğraştık ufak tefek te olsa bir şeyler yaptık.Derken büyüdük.Sen İzmit e gittin.Peşinden geldik.Milli takıma girdik,ferdi ve takım halinde bir çok başarının altına imza attık.Bir çok dünya,avrupa ve balkan şampiyonalarına katıldık.Özel uluslararası turnuvalara girdik.Türkiye de bilmiyorum ne kadar dereceler yaptık.Bunların hepsi 4 sene içinde oldu Rıdvan abi.1991 yaz aylarından biriydi olimpiyat takımı kadrosuna çağrılmayınca son noktayı koymuştum bilmem hatırlar mısın.Biz bir avuç insan neler yapnışız be Rıdvan abi ve kimbilir daha neler yapabilirdik...Ama işin güzel tarafı ne biliyor musun?Sen hep avucun içi,oldun biz ise o avucun içinde zaman zaman değişen insanlardan biriyiz.Ama şu da var ki herkesin kendi kabiliyetine göre avuç olabileceği yer var.Zaten herkes kendisi için uygun olan ideali bulduğunda dünyada her şey mükemmele doğru yol alır.Bence okçuluğun hakkettiği yere gelebilmesi için senin de böyle kabiliyetleri bulup yetiştirmen gerekiyor.

Kocaeli okçuluk sitesine bir göz gezdirdim.biraz da başka sitelerde dolaştım.Senin gibi bu işle dertlenen kimseye rastlamadım.Senin hep övdüğün …’nin-kendisini sever ve takdir ederim-bile senin kadar samimi olarak okçuluğa sahip çıkacağını sanmıyorum.Hissettiklerimin özeti şunlar:

¨Menfaat üzerine dönen hiçbir şey başarıya ulaşamaz¨

İşte bence senin bu başarılarını ve okçuluk sevdanı devam ettirmendeki en büyük rolü bu oynuyor.Bu işi bir kazanç elde etmek için yapmadığına binlerce şahitlerden ben sadece biriyim.Her dava,her sevda fedakar gönüllüler ister.Bu insanlar kısa hedeflerle çalışmazlar.Bunlar istikbale taliptirler.İstikbal ise rahatını ve zevklerini terkedenlerindir.İşte Türk okçuluğu bir seviyeye gelmiyorsa bence en büyük nedeni bu.Veya şöyle de düşünebiliriz.Her şey tamam okçuluk idealimiz oldu;bu sefer de karşımıza imkansızlık ve bir takım siyasi engeller çıkıyor.Bu sistemde dünya çapında bir sporcu yetiştirmek imkansız zannediyorum.Olursa da istisna olur herhalde.Kendimizden biliyoruz.Bir sen elimizden tutmaya çalıştın.Sporcu sadece yapacağı spora konsantre olacak.Malzeme,maaş,istikbal endişesi,sosyal güvence bunları düşünmeyecek.Biz Mario’ dan bir paket tüy alıncaya kadar ne kadar yalvarırdık.Bir ikincisi sporcu kendisine değer verildiğini hissedecek.Eğer bu sağlanmazsa sporcudan bir şey bekleyemezsiniz-bir zamanlar … öne çıkarılıp diğer sporcuların unutulduğu gibi-Büyük düşünürler genelde ülkelerin sıkıntılı zamanlarında yetişirler neden çünkü düşünecek beyinlere ihtiyaç var da ondan.Büyük sporcularda ülkelerin güçlü,ekonomik anlamda ferah oldukları zamanlarda yetişirler neden çünkü imkan var o zaman kabiliyet,çalışma ve imkan birleşirse kimler yetişmez ki.Özet olarak diyorum ki:1-İmkanların çok olması 2-Sporcuya değer verilmesi(hem şahsına,hem branşına)

Sağda solda unutulmuş ne kadar insan vardır değil mi?Bu insanların hepsi birilerinin yanında bir zamanlar çok değerliydiler ve belki şu anda da birilerinin yanında çok değerli olabilirler.Ama insan değerli olduğunu anladıkça yaptığı işten zevk alıyor.Ve değer verildiği yerde her ne olursa olsun devam ediyor.

Hissettiklerim bunlar fakat kalemim yazmaktan aciz ancak gözlerimi görebilseydin hissettiklerimi daha iyi anlayabilirdin.(Sıcacık iki damla yaş,titrek ve buruk bir tebessüm,yorgun ve dalgın bir bakış)

Selam ve hürmetler,
….

13 Kasım 2006

Okçuluk Federasyonu Yeni Başkanı ; Abdullah Topaloğlu



SAYIN ABDULLAH TOPALOĞLU'NUN OKÇULUK FEDERASYONU BAŞKANI OLMASINDAN DOLAYI TEBRİK EDİYORUM,BU SEÇİMDE GÜVEN TAZELEMİŞTİR.ÖZERK OLAN OKÇULUK FEDERASYONU'NUN İLK KONGRESİNDE DEMOKRATİK BİR ORTAMDA, ÜYELERİN OYLARIYLA BAŞKAN SEÇİLMESİ ÖNEMLİDİR.

KENDİSİ ,YÖNETİCİLİKTEN GELME BİR İNSAN . ESKİ SPOR TOTO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAPMIŞ VE UZUN YILLARDA OKÇULUK FEDERASYONUNDA YÖNETİM KURULUNDA İDARECİLİK YAPAN, ÇEVRESİ GENİŞ VE TECRÜBELİ BİR YÖNETİCİ.
SAYIN TOPALOĞLU'NUN EN BÜYÜK ŞANSI; FITA BAŞKANI SAYIN PROF.DR.UĞUR ERDENER'İN DESTEĞİNİ ALMAKTA BİRLİKTE, SAYIN ERDENER'İN EKİBİNİNDE ABDULLAH TOPALOĞLU'NUN YANINDA OLMASIDIR.DOLAYISIYLE YAPILACAK İŞLER İÇİN ZAMAN KAZANMIŞTIR.

KENDİSİNİ ZOR BİR DÖNEMİN BEKLEDİĞİNİ BİLİYORUZ ; EN BAŞTA MART 2007'DE İZMİR'DE YAPILACAK OLAN OKÇULUK SALON DÜNYA ŞAMPİYONASI, HEM ORGANİZASYON HEMDE SPORCULARIN BAŞARILI OLMALARI AÇISINDAN KENDİSİ İÇİN ÖNEMLİ BİR SINAV.

DAHA SONRA ÇİN'DEKİ OLİMPİYATLARDA TÜRK OKÇULUĞUNUN MADALYA ALMASI İÇİN UĞRAŞ VERECEK.

OKÇULUK MALZEMELERİNİN TEMİNİ,KALICI OKÇULUK SAHALARININ ÇOĞALTILMASI,KALİTELİ VE ÇALIŞAN ANTRENÖR YETİŞTİRİLİP İSTİDAM EDİLMESİ,OKÇULUĞUN TABANA YAYILMASI,TEMEL OKÇULUK MALZEMELERİNİN ÜRETİMİ,HAKEMLİK SİSTEMİNİN OTUTTURULMASI,SANAL ALEMDE OKÇULUĞUN TANITIMI,OKÇULUK ÇALIŞMALARININ BİLİMSEL BİR BİR PLATFORMA TAŞINMASI,SPONSOR BULMAK,HER KESİMİN SAYGI GÖSTERECEĞİ BAŞARILI VE BİLGİLİ BİR MİLLİ TAKIMLAR BAŞ ANTRENÖRÜNÜN GÖREVE GETİRİLMESİ,FEDERASYONUN BÖLGE ÇALIŞMALARINI DENETLEYİP DESTEKLEMESİ,...GİBİ BİR ÇOK YAPILACAK İŞ SAYIN TOPALOĞLU'NU BEKLİYOR.
AYRICA BENİM ŞAHSİ TEMENNİM ; ÇOK GENİŞ KATILIMLI (ESKİ VE YENİ MİLLİ OKÇULAR,ANTRENÖRLER,ÜNİVERSİTEDEN BİLİM ADAMLARI,SPOR YÖNETİCİLERİ...) BİR OKÇULUK TEKNİK TOPLANTISININ YAPILMASI VE TOPLANTIDA TÜRK OKÇULUĞUNUN ENİNE BOYUNA TARTIŞILIP KALICI ÇÖZÜMLERE ULAŞILMASIDIR.

KENDİSİNE YAPACAĞI İŞLERDE BAŞARILAR DİLİYORUM.
Yazan : Rıdvan UZUNTAŞ.
********************
Basından :
:: OKÇULUK : ABDULLAH TOPALOĞLU, YENİDEN BAŞKAN SEÇİLDİ... ::

Hilton Oteli'nde yapılan genel kurula, Abdullah Topaloğlu ve Arif Korkmaz başkan adayı olarak katıldılar. Seçime 169 delegeden 133'ü katılırken, Topaloğlu 105 oy alarak yeniden başkanlığa getirildi. Diğer aday Korkmaz ise 28 oyda kaldı.

Uluslararası Okçuluk Federasyonu (FITA) Başkanı Uğur Erdener, genel kurul sonrası yaptığı açıklamada, okçulukta önemli olanın birlik içinde bir ideale gönül vermek olduğunu söyledi.

Türk sporunda okçuluğun hiçbir kara sayfası olmadığını belirten Erdener, ''FITA'nın 142 üyesi var. Türkiye Okçuluk Federasyonu, her zaman çalışmaları, bütçe büyüklüğü ve sporcularına sağladığı olanaklar bağlamında ilk 5 içinde yer almıştır. Türkiye Okçuluk Federasyonu'ndan büyük bütçeye sahip Avrupa'da 3 federasyon vardır. Bunlar Fransa, İtalya ve Almanya'dır. Asya'da ise Çin Halk Cumhuriyeti, Kore ve Japonya yer alıyor. Amerikan Okçuluk Federasyonu bütçesi bizim federasyonumuzdan daha küçüktür'' diye konuştu.

Yeniden başkan seçilen Abdullah Topaloğlu ise seçimin ardından yeni bir dönem başlattıklarını söyledi.

Genel kurulun kendilerine verdiği güveni en iyi şekilde değerlendireceklerini ifade eden Topaloğlu, şöyle konuştu:

''Türk okçuluğuna bugüne kadar hizmet ettik. Bundan sonra da bunu artırarak sürdüreceğiz. Hedefimiz 2008 Pekin Olimpiyatları'dır. Çalışmalarımızı buna göre yönlendirerek hazırlayacağız. Çünkü altın, gümüş veya bronz madalya hedefliyoruz.


Artık özerk bir federasyonuz. Bunu en iyi şekilde kullanacağız. Sponsorlarımızı gerek kişisel, gerekse de kurumsal olarak devreye sokacağız. Bütün kapıları zorlayacağız.''

Yazar Admin - Kasım 07 2006

1 Kasım 2006

Okçuluk Federasyonu Başkan Seçimi


4 Kasım 2006 tarihinde Ankara'da yapılacak Okçuluk Federasyonu Başkanlığı seçimi öncesi, başkanlık için iki aday başvurdu.
- Arif Korkmaz ; halen bayındırlık ve iskan bakanlığında bakanın siyasi danışmanlığını yapıyor, sporcu olarak okçuluk camiasının içinde bulunmuş bir isim. Türk okçuluğunda değişikliklerin olması gereğine inanan, çevresi çok geniş bir insan.Adaylık için tek başına çıkmış.Okçuluğa maddi desteği bulabilecek kapasitede,idari niteliği olan sosyal bir kişi.
- Abdullah Topaloğlu ; okçuluk federasyonu yönetim kurulunda görev yapmış ve 6 aydan beri okçuluk federasyonu başkanlığı yapıyor, Türkiye'ye ilk Dünya Şampiyonluğunu kazandırmış, spor toto teşkilatı genel müdürlüğü yapmış .Halen Hacettepe hastahanesinde görevli.Çizgisi belli,daha önceki yıllardaki sistemi devam ettirecek bir isim.

Kim başkan olursa olsun sorumluluğunun bilincinde olacağına inanıyorum.Çünkü okçuluğumuzun acil çözümler ihtiyacı var.Okçuluğu tabana yayma,okullarda okçuluk kulüplerinin kurulması,antrenör istihdamı ve yeni antrenörlerin yetiştirilmesi.Günümüzde başarılı sporcu yetiştirme planının yapılması,temel okçuluk malzemelerinin üretilmesi,bize ait okçuluk atış tekniğinin oluşturulması.Okçuluk milli takımlarının çalışmalarının bilimsel bir platforma oturtturulması.Her kesimin saygı göstereceği milli takımlar baş antrenörünün tespit edilmesi.Kalıcı okçuluk tesislerinin yapılması ... gibi bir çok işlerin yapılması gerekiyor.
İşte bu safhada oy kullanacak üyelere tarihi bir sorumluluk yükleniyor.İnşaallah samimi ve dürüst olan,çok çalışacak ama bilinçli çalışacak olan aday başkan olur; hayırlısı.

27 Ekim 2006

Yıldız ve Genç Okçularımız Meksika'da Nasıl Yarıştı ?

15-21 Ekim 2006 tarihlerinde Meksika'nın Merida şehrinde yapılan Yıldızlar ve Gençler Açık Hava Dünya Okçuluk Şampiyonası'na ülkemizden 15 sporcu katıldı. Recurve Yay Yıldız Erkek Takımımızın Dünya Şampiyonu olarak tek madalyayı ülkemize kazandırması bizleri çok mutlu etti. Ama tüm sonuçlara baktığımızda durum hiç te o kadar parlak değil. Ferdi yarışmalarda en iyi dereceyi Recurve Yay Genç Bayanlarda 4. olan Begül Löklüoğlu aldı,Begül'ün bu yıl sonunda büyüklere geçeceğini düşünürsek ferdi derece şansımız kalmayacak.Acilen yeni yeteneklerin bulunması için çalışılması lazım.Antrenör açığımız çok fazla, daha doğrusu kaliteli ve çalışan antrenörümüz çok çok az.Çalışacak antrenörlerimizi acilen tesbit edip desteklememiz gerekiyor. 4 Kasım 2006 da Okçuluk Federasyonu Başkan seçimi var,inşaallah seçilen aday antrenör yetiştirme ve tabana yayılma politikası takip eder.Gelelim yarışmanın kritiğine; kategoriler,sporcu sayıları takım sayıları ve sporcularımızın sıralamalarını vermek istiyorum :
- Recurve Yay Yıldız Erkekler ( 71 Sporcu ve 20 Takım Var)
Takım Derecemiz : 1. Dünya Şampiyonu
Ferdi Derecelerimiz :
Berkin ÖZKAYA : 13.
Yusuf ÇORBA : 36.
Uğurcan SUGETİREN : 41.
- Recurve Yay Yıldız Bayanlar ( 55 Sporcu ve 15 Takım Var )
Takım Derecemiz : 13.
Ferdi Derecelerimiz :
Zehrace YİĞİYER : 14.
Büşra SAYGIN : 34.
Kübra OKTAY : 45.
- Recurve Yay Genç Erkekler ( 73 Sporcu ve 17 Takım Var )
Takım Derecemiz : 13.
Ferdi Derecelerimiz :
Enes UĞURLU : 30.
Samet ETİK : 62.
Çağrı TOK : 64.
- Reurve Yay Genç Bayanlar ( 70 Sporcu ve 17 Takım Var )
Takım Derecemiz : 13.
Ferdi Derecelerimiz :
Begül LÖKLÜOĞLU : 4.
Merve ÇAKIR : 27 .
Didem UYAR : 53.
- Compound Yay Genç Bayanlar ( 27 Sporcu ve 4 Takım Var )
Takım Derecemiz : 4.
Ferdi Derecelerimiz :
Yeter YILDIZ : 24.
Melike ATICI : 25.
Canan ARIKAN : 27.
*************************
Milli Takımdaki Sporcularımızın Bölgelere Göre Dağılımı ve Bölge Antrenörleri :
İzmir : 4 Sporcu ( Recurve Yay ) - Antrenör : Cumhur Yavaş.
Antalya : 3 Sporcu ( 2 Recurve Yay,1 Compound Yay ) - Antrenör : Erol Öktem.
Edirne : 2 Sporcu ( Recurve Yay) - Antrenör : İhsan Gemalmaz.
Ankara : 2 Sporcu ( Recurve Yay ) - Antrenör : Gülüşen Güler.
Kayseri : 2 Sporcu ( Compound Yay ) - Antrenör : İzzet Tekeli.
Sakarya : 1 Sporcu ( Recurve Yay ) - Antrenör : Nejat Üstün.
Samsun : 1 Sporcu ( Recurve Yay ) - Antrenör : Kadir Günay.
( Güncel Okçuluk Haberleri = http://www.okculukkocaeli.bravehost.com/ )

30 Eylül 2006

Dünya Okçuluk Kupası Finali'ne Neden Gidemedik ?

25-30 Eylül 2006 da Shangay' da yapılan Dünya Okçuluk Kupası'nın 4. ayağında Takım atışlarında başarılı olduk.Takım elemelerinde ; Hindistan'lı okçunun son saniyelerde attığı okun hakemler tarafından zaman dışı kabul edilip Hindistan takımının puanının silinmesinden sonra; bayan recurve yay takımımız 3. lüğü elde etti.Erkek recurve yay takımız ilk turda Jaonya'yla karşılaştı. Olimpiyat ikincisi sporcusu Yamomoto'nun Japon takımında yer almamasını iyi değerlendiren Millilerimiz Japonya'yı geçtikten sonra,diğer turlarda çok başarılı atışlar yaparak finale kadar gelmeyi başardı.Kore'yle yapılan yarışma sonunda Millilerimiz 2. oldu.Ancak ferdi olarak dünya kupasının hiç bir ayağında derece alamadık. Bu nedenle 22 Ekim 2006 tarihinde Meksika'da yapılacak Dünya Okçuluk Kupası Finali'ne hiç bir sporcumuz gidemiyecek.
Shangay'da yapılan yarışma gösterdi ki hala ferdi elemelerde kendimize güvenimiz yok.Takım olarak geçtiğimiz sporculara bireysel yarışmalarda neden eleniyoruz? Takım olduğumuzda kendimize olan güvenimiz mi artıyor yoksa takım arkadaşlarıma ayıp olur, daha iyi atmalıyım düşüncesi mi hakim? Zaten yıllardır başarılarımızın çoğu takım olarak elde edilmiş,ferdi dereceler daha az. Bence bunun bir sebebi de Milli takım antrenörlerinin sporcularımızı takım atışlarına motive etmesi.Yarışma önceleri yapılan konuşmalarda beklentiler hep takımın derece alması yönünde özelliklede bayan takımlarının.Ama bu yarışma gösterdi ki erkek takımımız daha başarılı oldu.Demek ki tüm spocularımıza eşit şans vermek,onları hem ferdi , hem takım atışlarına iyi motive etmek lazım.
Ekim ayının üçüncü haftası Meksika'da yapılacak gençler ve yıldızlar Dünya Okçuluk Şampiyonası'na tüm kategorilerde takım olarak katılıp,çocuklarımızın yarışma tecrübelerini arttırıp hem de eşit şans vermek lazım. Milli bir yarışmaya katılmak genç sporcular için başlı başına bir motivasyon ve okçuluk sporuna daha çok bağlanmak demektir.Bu yarışma, geleceğin okçuları olacak bu çocuklarımız için bulunmaz bir fırsat diye düşünüyorum.





( Güncel Okçuluk Haberleri = http://www.okculukkocaeli.bravehost.com/ )

8 Eylül 2006

Bizim Katılamadığımız 20.Dünya Sahra Okçuluk Şampiyonası ve Katıldığımız 17. Büyükler Açık Hava Hedef Okçuluğu Avrupa Şampiyonası.


İsviçre'nin Göteborg şehrinde 27 Agustos- 2 Eylülde yapılan 20. Dünya Sahra Okçuluk Şampiyonası'na Türkiye olarak katılamadık. Aynı zamanda 5. Gençler Dünya Sahra Okçuluk Şampiyonası'nında yapıldığı organizasyona 27 ülkeden 227 sporcu katıldı.Türkiye'de sahra okçuluğu yapılmadığından katılamadığımız bu yarışmaya, hedef okçuluğunda isim yapmış birçok popüler avrupalı okçuda katıldı ve başarı elde etti.
Türk Olimpik Okçuluk Milli Takımı'nın Bolu'nun Gerede ilçesinde Esentepe mevkiinde kamp yaptığı ve ter döktüğü sıralarda, Avrupa Şampiyonası'nda bize rakip olacak sporcular bahsettiğim yarışmada mücadele ediyorlerdı. Compound Yay sporcularımızın Atina'daki Avrupa Okçuluk Şampiyonası'na götürülmediği sadece recurve yay sporcularımızla katıldığımız bu yarışmada başarılı olmayı çok istedik,aslında kamp yapılan yer iyi seçilmiş,Atina'daki rüzgarlı ortam düşünülmüştü,sporcularımız canla başla mücadele ettiler ama olmadı.Avrupalı hedef okçuları; yukarıda yazdığım gibi doğal ortamda,yani yağmur , çamur,tepe,bayır ve rüzgarda ok atmaya alışmışlar zaten.Onlar için sahra okçuluğu doğal bir kamp ortamı durumunda.Düz sahada yapılan hedef okçuluğu onlara daha basit geliyor.Ayrıca mentaliteleride çok kuvvetli yani zihinsel antrenmanlarınıda yapıyorlar. Avrupa Şampiyonası'na katılan sporcularımızdan en iyi performansı Tunç Küçükkayalar gösterdi.Tunç mentalitesi kuvvetli ve çok hırslı bir sporcu, çok iyi çalıştırılırsa İzmirde'ki Salon Dünya Şampiyonası'nda ferdi derece şansı olan ender sporcularımızdan biri.
Tekrar tekrar söylüyorum ; mart 2007 ' de ülkemizde yapılacak Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası'ndan yüzümüzün akıyla çıkmak için gelin bu pazartesi yani 18 Eylül 2006 günü toplanalım, ne yapılması gerekiyorsa herkes elinden geleni yapsın,hep beraber çalışalım.Bu şampiyonadan en az iki derece alamazsak milletimize ayıp olur.
Dünya okçuluğunu yöneten bir ülkeyiz; FITA'nın 75. yıl dönümü kutlamalarında Sayın Bakanlarımız, Fıta Başkanımız Sayın Erdener'i yanlız bırakmadı, güç gösterisinde bulunduk tüm dünyaya,ne güzel. Dünyada okçuluk sporunu yenileyip geliştiririken , kendi ülkende okçuluk yerinde saysın ,olmaz böyle bir şey. Buradan Sayın Başkanım Abdullah Topaloğlu'na sesleniyorum ; okçuluktan biraz anlayan herkesi lütfen en kısa zamanda toplayın ve ne yapılması gerekiyorsa el birliğiyle yapalım,çalışalım,başarı elde edelim. Sadece yarışma organizasyonu için toplanmayı bırakalım artık.Bakın diğer spor branjlarına, nasıl Avrupa'dan ve Dünya'dan patır patır derece getiriyorlar. Okçulukta sistemimizi kuralım, uzun ve kısa vadeli planlar yapıp elbirliğiyle bilimsel çalışalım,çabalayalım ama sonundada okçuluğumuzu hak ettiği yere getirelim. Saygılar.




( Güncel Okçuluk Haberleri = http://okculukkocaeli.bravehost.com/ )

19 Ağustos 2006

Zihinsel Antrenman Hakkında Ön Bilgiler


Dünyadaki çeşitli Zihinsel Antrenman örneklerini şöyle sıralayabiliriz :

-Eski bir NASA araştırmacısı olan Dr. Charles A.Garfield , imgeleme (hayal kurma) ve fiziksel performans arasındaki ilişki üzerine Sovyetler'in araştırmalarından söz etmektedir.

Bunlardan birinde, dünya sıralamasındaki bir Sovyet atletizm takımı dört gruba ayrılmıştır:İlk grup eğitim süresinin tamamını eğitimle değerlendirmiştir.İkinci grup bu sürenin % 75 'ini eğitimle değerlendirmiş, kalan%25'lik süre içinde ise imgeleme yaparak sporda yapabilmeyi istedikleri hareketleri ve elde etmek istedikleri başarıları tam olarak zihinlerinde canlandırmıştır.Üçüncü grup eğitim süresinin %50'sini eğitime, diğer % 50'sini imgelemeye ayırmıştır.Dördüncü grup ise bu sürenin %25'ini eğitime, % 75 'ini de imgelemeye ayırmıştır.

Bu dönemin sonunda, olimpiyat sonuçlarında, New York, Lake Placid'deki, 1980 Kış Olimpiyatları'nda uygulamadaki en büyük başarıyı dördüncü grup gösterdi ve onları sırasıyla üçüncü, ikinci ve birinci gruplar izlemiştir.

-Avusturyalı psikolog Alan Richardson, basketbol oyuncularıyla yaptığı çalışmalar sonunda buna benzer sonuçlar elde ettiğini bildirmiştir:

Üç ayrı grup basketbol oyuncusunun serbest atış yeteneğini incelemiş, sonra ilk gruba günde yirmi dakika serbest atış çalışması yapmasını söylemiştir.

İkinci gruptan hiçbir çalışma yapmamasını isteyen Richardson, üçüncü gruptan da, günde yirmi dakika boyunca, kusursuz serbest atışlar yaptıklarını düşünmelerini istemiştir. Richardson'ın elde ettiği sonuçlara göre, hiçbir şey yapmayan grup - doğal olarak hiçbir gelişme göstermemiştir. Ilk grup % 24'lük bir gelişme göstermiş ama üçüncü grup yalnızca imgeleme gücüyle % 23'lük gelişme göstermiştir ki; bu hemen hemen antrenman yapan grubun başarısıyla eşdeğerdedir.

-Zihnin işleyişi ile ilgili bir araştırma daha yapılır. Olimpiyatlarda kayakçı Richard Suinn’in normal antrenman yaptığında vücuduna elektrotlar bağlanır. Bir de aynı çalışmayı hayal kurarak yapması istenir. Tespit edilen elektrik aktivitesi her iki şekilde de birbirine yakındır.
Arizona basketbol takımı üzerinde de bir deney yapılır. Bir grup öğrenci yirmi gün boyunca her gün gerçek top ile gerçek antrenman yaparlar. İkinci gruptan aynı süre içerisinde antrenman yapmamaları istenir. Üçüncü grup ise belirlenen sürede sadece hayal kuracaktır. Yani ‘zihinsel antrenman’ yapacaklardır.
Sonuç; her gün gerçek çalışma yapanların puanları yüzde 24 oranında yükseldi. Çalışma yapmayan ikinci grubun puanlarında herhangi bir değişiklik olmadı. Hayal kuranların puanlarında ise, yüzde 23 oranında bir gelişme oldu. Daha sonra bu deney Research Quarterly dergisinde yayınlanarak kamuoyuna duyuruldu. Ardından aynı deney disk atıcılığı, okçuluk gibi değişik spor dallarında denendi ve hemen hemen aynı sonuçlara ulaşıldı.

-Sportif başarı bedensel performans zihinsel performans ve psikolojik performansın toplamlıdır. Zihinsel antrenman yapılacak olan hareketin uygulama olmaksızın yoğun bir şekilde zihinde canlandırılmasıdır. Vücut bilinçli hareketlerinin tamamında beynin verdiği emirlere uymak durumundadır. Bu yüzden zihinsel antrenman, fiziksel antrenman ile birlikte düşünülmeli ve antrenman programları kapsamında mutlaka yer almalıdır. Bir hareketin zihinde canlandırılması sırasında ilgili kaslarda, o hareketin uygulamalı olarak yapıldığı zaman olduğu gibi elektrik akımlarının oluştuğu tespit edilmiştir. Bu yüzden sporcuların kendi spor dallarında öğrenmek veya geliştirmek istedikleri becerileri doğru şekliyle zihinde canlandırmaları, daha çok tekrar yapmalarını sağlayacağı için yararlıdır. Hareketi durmadan, korkmadan doğru ve akıcı bir şekilde zihinde canlandırma uygulamalı olarak yapmaktan daha kolaydır. Hareketin mükemmeliği zihinde sağlandıktan sonra ise bunu pratikte gerçekleştirmek kolaylaştırır
Bu nedenle zihinsel antrenman koordinasyon gelişimde etkili bir yöntemdir. Ayrıca zihinsel antrenman sporcunun yapacağı hareket yoğunlaşmasını engelleyen faktörleri ortadan kaldırarak konsantrasyonu sağlamaktır. Zihinsel antrenman spora yeni başlayanlarda ve ileri düzeydeki sporcularda da rahatlıkla uygulanabilir. Sporcunun uygulayacağı teknik ve taktik karmaşıklaştıkça zihinsel antrenman daha da önem kazanır. Zihinsel antrenmanın uygulanmasını sporcu aşağıdaki basamakları izleyerek kolayca öğrenebilir. --Rahatça oturarak veya uzanarak gözler kapatılır ve birkaç kez derin nefes alınıp vücut serbest bırakılır. --Ayaklardan başlayarak yukarı doğru vücut parçalarının rahatlamaya başladığı ve bir sıcakla çevrelendiği düşünülerek hissedilir. --Zihin sorunlardan uzaklaştırılıp, yapılmak istenen hareket ve yarışma pozisyonu hayal edilir. --Zihinde canlandırılan hareket net ve ayrıntılı olarak düşünülerek, bu esnada ne hissedildiği ve nasıl davranıldığı yaşanır. --Hayal edilen harekette sporcu kendini her zaman başarılı olarak düşünüp görmelidir, --Hareketin mükemmel olarak yapıldığı zihinde canlandırıldıktan sonra sporcu başarılı olduğunu ve uyguladığı hareketi kusursuz olarak yaptığını kendi kendine söylemelidir. --Birkaç derin ve yavaş nefes aldıktan sonra gözler açılır. --Zihinsel antrenman günde –2-3 kez uygulanır ve başlangıçtan itibaren yararı giderek daha etkili ve çabuk hissedilir. ( Güncel Okçuluk Haberleri = http://okculukkocaeli.bravehost.com/ )

30 Temmuz 2006

Ok Atışları



Emniyet Tedbirlerinizi Almadan Asla Ok Atmayın ! Okçuluk sporunun eğlenceli taraflarını göstermek için yapılan ok atışlarını seyredebilirsiniz.
1- http://www.youtube.com/watch?v=UIhZW6f6Wfk
2- http://media.putfile.com/Pinpon-topunu-okla-vurmak
3- http://www.youtube.com/watch?v=Ti46M8Z-pLU
4- http://www.youtube.com/watch?v=GUvwj2rki50
5- http://media.putfile.com/Pinpon-Topunu-Okla-Dondurmek
6- http://media.putfile.com/okla-su-351i351esi-vurma
7- http://media.putfile.com/video-mumlu-top
---------------------------------------------------
KORELİ OKÇULARIN OK ATIŞLARI :
1- http://www.youtube.com/watch?v=rIeBGcaETYw&mode=related&search (Bayan)
2- http://www.youtube.com/watch?v=syGJGfWJ_D4&mode=related&search (Erkek)
OK BÖYLE ATILIR :
- http://www.youtube.com/watch?v=XOZ0B5ApByw&mode=related&search
ASYA KÜLTÜRÜNDE GELENEKSEL OKÇULUK ATIŞLARI :
- http://www.yabusame.com/mov/mov.wvx
2006 Field Archery Resimleri :
- http://85.235.85.82:81/UserFiles/Image/PHOTO_GALLERY/index.asp?images=06%20Gothenburg
------------------------------------------------------
OKÇULUK RESİMLERİ :
- http://rdvnuzuntas.myphotoalbum.com/
----------------------------------------------------
Ülkemizde sadece hedef okçuluğu yapılabilmektedir. Oysa Arazi Okçuluğu (Field Archery) ve Kayak Okçuluğu (Sky Archery) gibi değişik okçuluk türlerinde Avrupa ve Dünya Şampiyonaları düzenlenmektedir. İleride sporcu sayımız çoğaldığında, arazi ve kayak okçuluğunun uluslararası yarışmalarına katılıp başarılı olmayı ümit ediyoruz. ( Güncel Okçuluk Haberleri = http://okculukkocaeli.bravehost.com/ )

23 Temmuz 2006

13-17 Mart 2007-Okçuluk Dünya Şampiyonası- İzmir


- ( İnsanlar merak ediyordur ; neden bu yazıları yazma ihtiyacı duyuyorsun, çıkarın ne, amacın ne diye?. Tek amacım , Türk okçuluğunun gelişimine önerilerimle yardımcı olabilmek ve Türk okçuluğunun rayına oturduğunu görmek. Bunun içinde ; gereğinde takdir etmek, gereğinde eleştirmek ve insanların okçuluk hakkındaki bilgilerini ve bakış açılarını geliştirmek için uğraşıyorum. Aynı zamanda yaptığım objektif değerlendirmelerden ve çözüm şıklarından yetkililerin yararlanmasını istiyorum.) -
13-17 Mart 2007 tarihinde İzmir'de 11.Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası yapılacak. Bu nedenle geçtiğimiz günlerde FITA Başkanı Sayın Uğur Erdener İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı'nı ziyaret etti. Yapılan çalışmalarla ilgili müzakerede bulundular.İzmir, Üniversiyattan sonra tüm spor branşları için hazır arena durumunda bekliyor zaten.Üniversiyattaki okçuluk yarışmasında başarıyla görev yapan Sayın Cumhur YAVAŞ 'ın organizasyon ekibide, İzmirli'ler olarak görev yapmak için hazırlar.Dünya şampiyonası yapmak kolay değil ama görünen o ki bu durumda çok da zor değil. Saha ve organizasyon olarak başarılı olacağımıza inanıyorum fakat okçuluk milli takımlarımız bu büyük organizasyona hazırmı?.
Milli takıma girmek için gerekli puan barajlarının belirlenmesi,bölgelere dağıtılan okçuluk malzemelerinin envanterlerinin tespit edilmesi,antrenörlerin kademelerinin düzenlenmesi gibi çalışmaların başlatılması okçuluk federasyonundaki canlanma ; ayrıca,katılımın az olduğu turnuva bile olsa Dünya Kupası'nın üçüncü ayağında recurve bayan takımımızın 1. olması okçulukta güzel gelişmelerin de olduğunun göstergesidir.
Ancak ; Temmuz ayının ilk haftasında İtalya'da yapılan Büyükler Avrupa Okçuluk Grand Prix'inde derece elde edilemedi , 22 Temmuz'da sona eren Avrupa Gençler Okçuluk Kupası'na katılan 16 sporcumuzdan sadece bir derece geldi oda 3.lük.
Bu gösteriyor ki yıldız ve gençler kategorisindeki okçularımızın da durumu iyi değil,aynı zamanda okçuluğun devamı gençlerimizin mevcudiyeti yeterli değil. Oysaki yarışmaya compound yay genç bayan ve compound yay kated bayan takımı götürebilseydik iki derece alabilecektik,bu kategorilerde yarışmada sadece ikişer takım vardı.Zamanında federasyonun aldığı compound yaylar ileri dönük düşünülerek alınsaydı, şu an belkide compound yayla ok atan bayanlarımız daha fazla olacaktı.Bu konular daha çok tartışılacağından ilk etapta Mart 2007 yılında Yapılacak Dünya Şampiyonası'nda kısa vadeli olarak neler yaparsak derece alabiliriz, bunu düşünmemiz gerekiyor,çünkü bu şekilde gidersek madalya şansımız gözükmüyor. Gönül isterki hep başarılarımızı anlatalım ama şimdi başarı için neler yapılması gereğinden bahsetmemiz gerekiyor.
Sporcu sayımızın yetersizliğinden, rekabet ortamıda olmadığı için yıllardır uluslararası yarışmalara hep aynı sporcularla katıldık, dolayısıyla zaman zaman sporcularımızda yorgunluk ve bıkkınlık belirtileri görüldü.Elimizdeki kısıtlı elit okçulardan seçilen kadroyu özel olarak kamplara alıp; bir üniversitenin de desteği çerçevesinde, sadece bu yarışma için çalıştırmamız ve adapte etmemiz gerekir. Ayrıca üzerlerinde çok sorumluluk olmayan compound yay sporcularımızıda bu yarışmaya şimdiden ciddi olarak çalıştırıp,iyi motive edebilirsek özellikle erkek takımının derece yapabileceği inancındayım. Sporcularımızı yarışmaya sadece fiziki olarak değil zihinsel antrenmanlarla da çalıştırmamız gerekir ; başarılı olmuş sporcular kendilerini yarışmalara hazırlarken yaptıkları çalışmaların yarısını zihinsel çalışmalar oluşturmaktadır. Başarı , fiziki antrenmanla zihinsel antrenmanın birlikte yapılmasıyla gelir.Malesef ülkemizde zihinsel antrenman metodları çok az uygulanmaktadır.
Son olarak diyorum ki , Mart 2007 'de İzmir'de yapılacak olan Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası'na ; yarışma organizasyonuna hazırlandığımız ciddiyette sporcularımızı hazırlarsak mutlaka madalya alırız. ( Güncel Okçuluk Haberleri = http://okculukkocaeli.bravehost.com/ )

11 Haziran 2006

Türk Okçuluğu'na Neler Oluyor ?


7-10 Haziran 2006 tarihlerinde Antalya'da yapılan Meteksan Dünya Okçuluk Kupası'nın 2. ayağında malesef tahmin ettiğim gibi Türk Okçuluk Milli Takımı hüsrana uğradı, daha doğrusu sporcuların bir suçu yok idareciler ve antrenörler yine kifayetsiz kaldı. Yarışmanın final atişlerı TRT- 3-' ten naklen yayınlandı.Yarışma yayını esnasında spikerimiz Sayın Zafer Akyol bir tane bile sporcumuzun final atışlarına kalamamasının üzüntüsünü konuşmalarında hep dile getirdi.Yorumcu olarak Sayın Akyol'a yardımcı olan Milli Takımlar Antrenörümüz Sayın Cumhur Yavaş diğer ülkelerin sporcularını bizim sporcularımızdan daha iyi tanıyordu ; o ülkelerin nasıl çalıştıklarını ve nasıl başarılı olduklarını o kadar güzel anlattı ki kulaklarıma inanamadım.Madem Sayın Yavaş bu kadar tecrübeli ve bilgili neden bizim sporcularımıza başarıyı getirecek çalışmalar yaptırmadı.Hırvatistanda ki Yarışmanın birinci ayağında Natalia Nasaridze 4. oldu, Natalia bizdemi yetişti, hayır Avrupa Gençler Şampiyonu olarak ülkemize Gürcistan'dan geldi. Salon Avrupa şampiyonu olan takımımızda iki sporcusu Natalia ile Derya(Svetlana) dışarda yetişti. Yapmayın Allah aşkına Okçuluk sporunu bir düzene sokalım artık.Milli Takımlar Antrenörü Sayın Cumhur Yavaş tecrübelerini artık değerlendirsin; kendi öz benliğimizden çıkan sporcularımızı kısa ve uzun vadeli programlarla,bilimsel çalışma metodlarıyla yetiştirsin. Yarışmaya Sayın Hıncal Uluç ve Sayın Togay Bayatlı izlemeya gelmişlerdi,bakalım bu değerli insanlarımızın Türk Okçuluğu hakında yorumları ne olacak merak ediyorum doğrusu? Tamam artık sahamız çok güzel organizasyonlar dünyada bir numara da başarı nerede.Oturup bir şeyler yapmanın zamanı çoktan geçti,zaman kalmadı. Çok tezat bir durum yaşıyoruz, FITA (Dünya Okçuluk Federasyonu) başkanı bir Türk,okçuluğun durumuna bakın! Her uluslararası yarışmada Türk okçularının en az 2-3 tane madalya alması şart. Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topalaoğlu Türk Okçuluğunu toparlasın artık. Türk Okçuluğu Dünyada gerçek yerine gelsin, okçuluk sporunu dünyaya biz öğrettik,yeter artık...
--------------------------------------------------------

Hürriyet
14 Haziran 2006
Futbol, okçuluk ve Aida
Togay BAYATLI

FIFA’nın dünya klasmanında 5’incilik ve 12’ncilik arasında tam 6 yıldır önemli bir yer tutan Türk Milli Takımı’nın, Dünya Kupası finallerinde yer alan 32 takımın arasına girememesi, doğrusu kabul edilebilecek bir olay değil. Yazık oldu. Yeteneksiz ve deneyimsiz bir yönetimin çağdışı uygulamaları sonucu Türk milleti şimdi televizyon karşısında üzüntülü bir şekilde bu maçları izliyor. Bunun sorumlusu ise bir avuç ihtiraslı insan. Hala bir kısmı gelecekte gene Futbol Federasyonu içinde yer almak için gizli gizli çalışmalar yapıyorlar.Aslında Türkiye’yi ve Türk futbolunu dünyaya rezil edenlerin biz cezası olması gerekirdi, neyse... Almanya’da oynanan Dünya Kupası’na işte bu acı ve üzüntü içinde gitmedim. Bugüne kadar peş peşe 11 Dünya Futbol Şampiyonası izlemiş bir kişinin protestosu idi bu.

Antalya’da okçulukTürkiye’nin ilk uluslararası federasyon başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener başkanlığındaki FITA ile Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu ve ekibi muhteşem bir uluslararası yarışma organize ettiler. Özellikle Antalya Belediye Başkanı sevgili Menderes Türel’e sonsuz teşekkürler. Hem bu spor organizasyonuna katkı sağladı, hem de Antalya’nın modern bir kent görünümüne kavuşmasını başardı. Ayrıca Antalyaspor’un yeniden Süper Lig’e çıkmasında büyük emeği geçti. Tüm Antalyalıları bu arada kutlarız. Turnuvadaki tek eksiğimiz sporcularımızın başarısız olmasıydı. Hıncal Uluç ile birlikte finalleri izlerken bu da gözümüzden kaçmadı.

Aspendos’ta AidaAnkara Devlet Opera ve Balesi Aspendos Antik Tiyatrosu’nun sihirli görünümü içinde muhteşem bir Aida operası izlettiler bize. İtalyan şefin yönettiği orkestranın müziği rejisörün müthiş zamanlaması, yüzlerce sanatçının özverili çalışması ve performansı ile büyük bir müzik ve opera şölenini doya doya seyrettik. Aspendos’ta yabancı dostlarımız ile birlikte bu ziyafeti yudumlarken ülkemiz adına onur duyduk. İşte büyük Atatürk bunu istiyordu. Çağdaş, modern ve laik bir Türkiye’de demokrasi, bağımsızlık ve hürriyet içinde yaşayan her türlü spor ve sanat organizasyonunu başarı ile gerçekleştirebilecek bir Türkiye.
--------------------------------------------------------------

( Güncel Okçuluk Haberleri = http://okculukkocaeli.bravehost.com/ )

3 Haziran 2006

Okçuluk Milli Takımlarımız'ın Durumu


06-10 Haziran 2006 'da Antalya'da Dünya Kupası Okçuluk Yarışması'nın 2. ayağı yapılacak.Türk Okçuluk Milli Takımı 24 sporcuyla yarışmaya katılacak. 44 ülkeden 350 civarında sporcunun katılacağı yarışma, organizasyon olarak Meteksan'ın sponsorluğunda yapılıyor. Hırvatistan'da yapılan Dünya Kupası Okçuluk Yarışması'nın ilk ayağında Türk Milli Takımı iyi sonuçlar alamadı ,en iyi dereceyi Gürcistan'dan 1991 yılında gelen ve daha sonra Türk vatandaşlığına geçen Türk Milli Takımı'nın değişmez sporcusu Natalia Nasaridze elde etti. Natalia 4. olduğu yarışmada profesyonelliğini gösterdi.
Türk Okçuluk Milli Takım'ları ne hikmetse elde ettiği başarıların çoğunu salon yarışmalarında elde etmiştir.Oysa ki yılın 12 ayını açıkhava okçuluğu yaparak değerlendirebileceğimiz bir ülkeye sahibiz.Son Salon Okçuluk Avrupa Şampiyonası'nda Büyük Bayan Milli Takımı'mız Avrupa Şampiyonu olmuştu fakat Hırvatistan'da yapılan yarışmada Bayan Takımımız 8. oldu. Erkek sporcularımızın durumuda vahim .Neden açık hava yarışmalarında başarılı olamıyoruz ?Daha doğrusu Dünya çapında istikrarlı bir başarı grafiğimiz yok? Okçulukla ilgilenen herkezin fikri alınmalı ve Milli Takımlarımızın artık başarılı olması için bir takım çözümler üretilmeli.Ata sporumuz olan okçulukta başarı; Türk Okçuları için mecburi olmalı, bence.

10 Nisan 2006

23 Yıllık Okçuluk Emektarı...


Elif Ekşi 1983 yılında Okçuluk sporuna Samsun'da başladı.Sayın Ekşi bir dönem okçuluk federasyonunu sporcu olarak sırtladı,yıllarca okçuluk denince Elif Ekşi'yi tanıyorum dedi herkez.Günümüz okçuluğunun temel taşlarından oldu.Sonra üniversiteyi bitirip hakkettiği yere geldi,okçuluk federasyonu genel sekreterliği görevine getirildi.Yönetici olarak okçuluk federasyonunu sırtladı yine, birşeyler canlanmaya ve güzel yönde değişmeye başladı okçulukta.Son dönemde çok güzel fikirleri ve projeleri vardı sayın Ekşi'nin,okçuluğun dahada gelişmesini ve tabana yayılmasını çok istiyordu.O'nun da içinde kalmıştı Olimpiyat madalyasının eksikliği,tecrübelerini değerlendirmesinin tam zamanıydı.Ama başka bir federasyona genel sekreter olarak görevlendirildi.Ümidim oydu ki ; bölgelerdeki okçuluk sevenleri,en azından bir telefonla sayın Ekşi'nin tekrar Okçuluk Federasyonu'na geri gelmesini istesinler...Benim umudum var.Çünkü okçuluğun Elif EKŞİ'ye ihtiyacı var,biliyorum ki sayın Ekşi görevinin başına gelecek ve okçuluk sporu hakkettiği yere doğru emin adımlarla ilerlemeye devam edecek...

4 Mart 2006

BAŞKANDAN İSTEDİKLERİMİZ


Okçuluk Federasyonu yeni başkanı Sayın Abdullah Topaloğlu tanıdığım kadarıyle mütevazi ve saygın bir insan.Sayın Topaloğlu, Başkanlığı kaldırabilecek beceride ve tecrübede fakat çok zor günlerin içine girdiğide bir gerçek. Sayın Başkan,federeasyonların hızla özerkleştiği bir dönemde sponsor bulmak ve akabinde zor şartlarda çalışabilecek bir ekip kurmak zorunda. Başkandan istediğimiz bazı temel isteklerimiz ;- Her ile okçuluk antrenman salon ve sahası - Her ilde en az bir tane okçuluk yapacak pilot okul - Her ilde en az bir tane kadrolu okçuluk antrenörü - Her ilde faal okçuluk il temsilcisi - Temel eğitim için gerekli okçuluk malzemelerinin üretimi - İleri dönük beş ve on yıllık planların yapılması - Okçuluk Federasyonunun sitesinin güncelleştirilmesi ve eğitici,bilgi verici hale getirilmesi - İllere her ay denetleyici bir uzmanın gitmesi ve planma yapması - Minik sporcuların okçuluk sporuna her ilde başlanması ve yaz kamplarının yapılması.

24 Şubat 2006

Okçuluğumuzu Nasıl Geliştirebiliriz.


Okçuluk sporunda yıllardan beri plansızlık hüküm sürmekte ve de başarı ferdi yeteneklerle yada devşirme sporcularla sınırlı kalmaktadır. Oyasa ki Kore ata sporuna sahip çıkmış, profesyonelce başarı basmaklarını tımanıp dünya zirvesinde yıllardır rakipsizce durmaktadır.Türkiye'de okçuluk sporunu faal olarak yapan sporcu sayısının yedi yüz civarında olduğunu sanıyorum.Okullara yayılma politikası hiç güdülmemiş, üniversiteler arası okçuluk yarışması son yıllarda yapılmaya başlanmıştır.Bazı üniversitelerde okçuluğun başlamasıda,okçuluk sporunda daha önce milli takımda yarışmış sporcuların üniversitelerde belli görevlere gelmiş olmalarıdır.Şu an bir çok üniversitede öğretim görevlisi olan eski milli okçular bulunmaktadır.Bu arkadaşların Okçuluk Federasyonu tarafından desteklenip çalışmaları sağlanırsa okçuluğun belli bir zaman sonra bilimsel bir platforma oturacağından eminim.Federasyon Başkanının ve yöneticilerinin mükkemmel planlamalar yapması şarttır.İlk önce Türk okçuluğunun masaya yatırılıp, enine boyuna tartışılıp kararlar alınmalı ve hemen planlı bir şekilde uygulamaya geçilmelidir.Bence bu kararlardan bazıları şunlar olabilir;- Türk okçuluğunun kendi insan yapısına göre özel atış tekniği olmalı. -Okullar ve külüpler bazında okçuluk yayılmalı,desteklenmeli.-Kaliteli antrenör sayısı arttırılmalı.-Bilimsel araştırmalar için üniversitelerla işbirliği yapılmalı.-Okçuluğumuzda mental çalışma prensipleri belirlenmeli ve buna göre sporcular yetiştirilmeli.-Federasyon ,bölgelerde yapılan çalışmaları denetlemeli ve konrol altında tutmalı.-En azından temel eğitim için gerekli okçuluk malzemelerinin üretimine geçilmeli.-Milli Takımların oluşturulmasında kati kurallar konulmalı.-Federasyon kendini ve oluşturduğu düzeni denetleyecek bir otokontrol mekanizması kurmalı.

20 Şubat 2006

Okçuluk Sporunu Nasıl Geliştiririz !


Günümüzde tabana yayılmayan hiç bir spor dalı başarılı olamamıştır.Okçulukta her nekadar pahalı malzemelere ihtiyaç duyulsada temel eğitimde kullanılan yay ve oklar ülkemiz ekonomik şartlarında rahatlıkla elde edilebilirler.
İlk yapılması gereken devlet desteğinde basit okçuluk malzemeleri üretmek sonra her şehirden birkaç pilot okul seçip beden eğitimi öğretmenlerini hızlı bir şekilde eğitmek.Seçilen okullara sadece okçuluk için küçük de olsa poligonlar yapmak.Okçuluğa başlayan öğrencilerin sık sık okçuluk federasyonu tarafından denetlenip kabiliyetli sporcuları kamplarda eğitmek.Sık sık yarışmalar yapıp öğrencileri motive etmek, başarılı olan sporculara az da olsa maddi imkanlar sağlamak.Çok kabiliyetli sporcuların okul ve iş hayatlarını planlamak.İyi bir teknik direktör planlamasıyla yarışmalarda başarı zaten gelir.
Bunların olabilmesi için en başta devletin ön ayak olması,yada son derece azimli bir federasyon başkanının göreve gelmesi gerekir.

Ok Ve Yayın Öyküsü



Cumhuriyet döneminde okçuluk sporu yıllarca ezik ve sessiz bir şekilde yaşamış,kabuğundan çıkamamıştır. Oysa ki okçuluk; bizim ata sporlarımızın atasıdır, çünkü günümüzdeki yay ve okun kimyasını biz Türk milleti olarak binlerce yıl önce yoğurmuşuz.Günümüzde; bizim dışımızdaki dünya, Türk okçuluğunun tüm detaylarını öğrenmiş ve bize pazarlayıp öğretir duruma gelmiştir.
Neden böyle oldu,neden bir çok alanda olduğu gibi okçuluktada tüketici konumuna düştük.Osmanlı'nın ihtişamlı günleri bitirilince okçuluk sporuda sahipsiz kaldı.Savaşlardan tükenen halk sadece kuru ekmek bulabilmek için çabalarken herşey ikinci plana itildi.Kurtuluş Savaşı tekrar varolmak için yapıldı.Milletin yeniden kan bulması yıllar sürdü.Atatürk son yıllarında okçuluk sporunun tekrar canlanması için emir vermişsede O öldükten sonra yine sahipsiz kalmıştır.
Süleyman Kani İrtem yazdığı Kemankeş adlı kitapta; 1939 yıllarında Amerika'dan gelen bir heyet Osmanlı okçuluğu hakkında araştırma yapmış ,o zaman ki ok ve yay kurumundan malümat almış, yay ve ok yaptırmak için son ustaları yurtdışına götürmek istemişler.O yıllarda da Ok ve Yay Kurumu soyulup talan edilmiştir.İçindeki paha biçilmez eserler bir gecede yok olmuştur.Ve 1940'lı yıllardan sonra birden Amerikada üretilen yayların yapısı ve şekli değişip Osmanlı yaylarının muhteviyatında kompozit yay şeklini almaya başlamıştır.Daha önceleri boru tipinde sadece ağaçtan yapılan Avrupa ve Amerika yaylarının içeriği değişmiş,yay yapımında Osmanlılar'ın kullandıkları tüm malzemeleri kullanmaya başlamışlardır.Günümüzde Okçuluk sanayinin yüzde sekseni Amerikalı'ları elindedir.Biz ülke olarak tüm okçuluk malzemelerini dışardan ithal etmekteyiz ve halada küçük dahi olsa üretime geçme düşüncesi idarecilerimizde bulunmamaktadır,düşüncesindeyim.

“Archery is a good mental sport. It teaches you a lot discipline”

Okçuluk faydalı bir zihinsel spordur. Bize bir çok displin kazandırır.