24 Şubat 2006

Okçuluğumuzu Nasıl Geliştirebiliriz.


Okçuluk sporunda yıllardan beri plansızlık hüküm sürmekte ve de başarı ferdi yeteneklerle yada devşirme sporcularla sınırlı kalmaktadır. Oyasa ki Kore ata sporuna sahip çıkmış, profesyonelce başarı basmaklarını tımanıp dünya zirvesinde yıllardır rakipsizce durmaktadır.Türkiye'de okçuluk sporunu faal olarak yapan sporcu sayısının yedi yüz civarında olduğunu sanıyorum.Okullara yayılma politikası hiç güdülmemiş, üniversiteler arası okçuluk yarışması son yıllarda yapılmaya başlanmıştır.Bazı üniversitelerde okçuluğun başlamasıda,okçuluk sporunda daha önce milli takımda yarışmış sporcuların üniversitelerde belli görevlere gelmiş olmalarıdır.Şu an bir çok üniversitede öğretim görevlisi olan eski milli okçular bulunmaktadır.Bu arkadaşların Okçuluk Federasyonu tarafından desteklenip çalışmaları sağlanırsa okçuluğun belli bir zaman sonra bilimsel bir platforma oturacağından eminim.Federasyon Başkanının ve yöneticilerinin mükkemmel planlamalar yapması şarttır.İlk önce Türk okçuluğunun masaya yatırılıp, enine boyuna tartışılıp kararlar alınmalı ve hemen planlı bir şekilde uygulamaya geçilmelidir.Bence bu kararlardan bazıları şunlar olabilir;- Türk okçuluğunun kendi insan yapısına göre özel atış tekniği olmalı. -Okullar ve külüpler bazında okçuluk yayılmalı,desteklenmeli.-Kaliteli antrenör sayısı arttırılmalı.-Bilimsel araştırmalar için üniversitelerla işbirliği yapılmalı.-Okçuluğumuzda mental çalışma prensipleri belirlenmeli ve buna göre sporcular yetiştirilmeli.-Federasyon ,bölgelerde yapılan çalışmaları denetlemeli ve konrol altında tutmalı.-En azından temel eğitim için gerekli okçuluk malzemelerinin üretimine geçilmeli.-Milli Takımların oluşturulmasında kati kurallar konulmalı.-Federasyon kendini ve oluşturduğu düzeni denetleyecek bir otokontrol mekanizması kurmalı.

20 Şubat 2006

Okçuluk Sporunu Nasıl Geliştiririz !


Günümüzde tabana yayılmayan hiç bir spor dalı başarılı olamamıştır.Okçulukta her nekadar pahalı malzemelere ihtiyaç duyulsada temel eğitimde kullanılan yay ve oklar ülkemiz ekonomik şartlarında rahatlıkla elde edilebilirler.
İlk yapılması gereken devlet desteğinde basit okçuluk malzemeleri üretmek sonra her şehirden birkaç pilot okul seçip beden eğitimi öğretmenlerini hızlı bir şekilde eğitmek.Seçilen okullara sadece okçuluk için küçük de olsa poligonlar yapmak.Okçuluğa başlayan öğrencilerin sık sık okçuluk federasyonu tarafından denetlenip kabiliyetli sporcuları kamplarda eğitmek.Sık sık yarışmalar yapıp öğrencileri motive etmek, başarılı olan sporculara az da olsa maddi imkanlar sağlamak.Çok kabiliyetli sporcuların okul ve iş hayatlarını planlamak.İyi bir teknik direktör planlamasıyla yarışmalarda başarı zaten gelir.
Bunların olabilmesi için en başta devletin ön ayak olması,yada son derece azimli bir federasyon başkanının göreve gelmesi gerekir.

Ok Ve Yayın Öyküsü



Cumhuriyet döneminde okçuluk sporu yıllarca ezik ve sessiz bir şekilde yaşamış,kabuğundan çıkamamıştır. Oysa ki okçuluk; bizim ata sporlarımızın atasıdır, çünkü günümüzdeki yay ve okun kimyasını biz Türk milleti olarak binlerce yıl önce yoğurmuşuz.Günümüzde; bizim dışımızdaki dünya, Türk okçuluğunun tüm detaylarını öğrenmiş ve bize pazarlayıp öğretir duruma gelmiştir.
Neden böyle oldu,neden bir çok alanda olduğu gibi okçuluktada tüketici konumuna düştük.Osmanlı'nın ihtişamlı günleri bitirilince okçuluk sporuda sahipsiz kaldı.Savaşlardan tükenen halk sadece kuru ekmek bulabilmek için çabalarken herşey ikinci plana itildi.Kurtuluş Savaşı tekrar varolmak için yapıldı.Milletin yeniden kan bulması yıllar sürdü.Atatürk son yıllarında okçuluk sporunun tekrar canlanması için emir vermişsede O öldükten sonra yine sahipsiz kalmıştır.
Süleyman Kani İrtem yazdığı Kemankeş adlı kitapta; 1939 yıllarında Amerika'dan gelen bir heyet Osmanlı okçuluğu hakkında araştırma yapmış ,o zaman ki ok ve yay kurumundan malümat almış, yay ve ok yaptırmak için son ustaları yurtdışına götürmek istemişler.O yıllarda da Ok ve Yay Kurumu soyulup talan edilmiştir.İçindeki paha biçilmez eserler bir gecede yok olmuştur.Ve 1940'lı yıllardan sonra birden Amerikada üretilen yayların yapısı ve şekli değişip Osmanlı yaylarının muhteviyatında kompozit yay şeklini almaya başlamıştır.Daha önceleri boru tipinde sadece ağaçtan yapılan Avrupa ve Amerika yaylarının içeriği değişmiş,yay yapımında Osmanlılar'ın kullandıkları tüm malzemeleri kullanmaya başlamışlardır.Günümüzde Okçuluk sanayinin yüzde sekseni Amerikalı'ları elindedir.Biz ülke olarak tüm okçuluk malzemelerini dışardan ithal etmekteyiz ve halada küçük dahi olsa üretime geçme düşüncesi idarecilerimizde bulunmamaktadır,düşüncesindeyim.

“Archery is a good mental sport. It teaches you a lot discipline”

Okçuluk faydalı bir zihinsel spordur. Bize bir çok displin kazandırır.