31 Aralık 2008

2009 Yılı Okçuluk Sporu İçin Kardeşlik ve Atılım Yılı Olsun İnşaallah


- Tüm insanlığın ve okçuluk camiasının yeni yılını tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim. Mazlum insanların katledildiği 2008' in son günlerinde 2009 dokuz için dua edelim ki; Allah bize güzel şeyler göstersin.

- Buradan okçuluk camiasına tüm samimiyetimle sesleniyorum; herkes kendisi için istediğini karşısında ki için de istesin, herkes karşısındakinin yüzüne söyleyebildiklerini arkasından da söylesin. işte o zaman gerçek kardeşlik doğacak ve de başarı istisnasız gelecektir.

- Tüm samimiyetimle yine söylüyorum; hiç bir mevki, makam yada statü istemiyorum, istediğim Türk okçuluğunun başarısıdır. Şahıslar, guruplar, kulüpler, bölgeler yada federasyon; herkese de yardım etmeye hazırım. Yeter ki niyetlerinde samimi ve faydacı olsunlar.

- Okçuluk camiasındaki tüm idareci, antrenör, sporcu ve okçuluk emektarlarını saygıyla selamlar; sağlık ve başarılar temenni ederim.


Rıdvan UZUNTAŞ

26 Aralık 2008

BAŞARI İÇİN; OKÇULUK' TA BİRLİK BERABERLİK VE OKULLARA İNMEK ŞARTTIR



- Türkiye' deki tüm okçuluk sevenleri birlik ve beraberliğe davet ediyorum. Bu da nereden çıktı diyeceksiniz şimdi. Şuradan çıktı; en son Kayseri' de yapılan Dünya okçuluk yarışması kampında milli takım antrenörlerinin birbirleriyle çok fena tartıştıklarını duydum. Yanlış, antrenörler böyle yaparsa sporculardan başarı beklenemez. Çok çabuk kendimizi toparlamamız gerekiyor, yetkili idarecilerin bu sorunu çok çabuk çözeceğine inanıyorum.
- Şimdi bir bakalım okçulukta başarılı olmuş ülkeler ne yapıyor. Amerika,Kore,Avusturalya,Fransa,İngiltere,Almanya,Hindistan vb. ülkelerde okçuluk sporu okullara sokulmuş. Okul antrenörleri ile bölge antrenörleri, bölge antrenörleriyle ilgili bölümün milli takım antrenörleri ve en nihayetinde okçuluk baş antrenörleriyle kurulmuş çok güzel hiyerarşik düzenleri mevcut. (Bu yıl-2009- okullar arası Dünya okçuluk şampiyonası yapılacak FITA 'nın sitesinde detaylar var.) Okullarda kullanılan okçuluk malzemelerine standart getirilip malzeme üstünlüğü ortadan kaldırılmış, yani tekniği ve azmi iyi olan kazanıyor. Biz de bunu Türkiye şartlarına uyarlayıp okullara okçuluğu bir şekilde sokmalıyız. Yapılacak olan okullar arası yarışmalarda; tatlı bir rekabet,arkadaşlık ve başarı doğacaktır. Yetenekli olan çocuklarımızıda yine Türkiye şartlarına uygun olarak eğitmeliyiz. Yetenekli çocuklarımızı nasıl eğiteceğiz ?
Şöyle; şu anki eğitim sistemimizde Türkiye'de uzun süreli kamplar yapıp çocuklarmızı okuldan uzaklaştıramayız. O halde milli takım antrenörleriyle bölge antrenörleri sürekli diolog halinde olup haftalık ve aylık programlar uygulanıp rapor verilmek suretiyle sürekli bir eğitim ortamı sağlanmalı, hele günümüzde bu hiç zor değil. Tabi ki detayları bizde var istenirse yardımcı oluruz.
- Türkiye şartlarında istihdamlı okçuluk antrenörü sayımızı hızla arttırmalıyız ki, okçuluk sayesinde maddi gelir elde eden genç antrenörlerimiz bu işe sarılabilsin. Bu güne kadar güdülen okçuluk politikasında, işin kolayına gidilip, öğretmen kökenli zaten maaşiyeti olan kişiler antrenör yapılmıştır.Tabi ki öğretmenlerimiz okçuluk antrenörü yapmak çok güzel ama bunu hiyerarşik bir düzen içerisinde uygulamalıyız. Ama kalıcı başarıların gelmesi için işi sadece okçuluk antrenörü olan profesyonel eğitimciler yetiştirmeliyiz.
- Aslında spor eğitimi çok farklıdır, okçuluk antrenörü okçuluk sporu yapmış olmalı ki sporcularıyla çok daha güzel dialog kurabilsin. Bundan sonra, işi sadece okçuluk antrenörü olan genç arkadaşalarımızı istihdam etme yoluna gidilmelidir.
- Her on beş sene bir nesil demektir. Yeni okçuluk antrenörü arkadaşlarımızın sporcuya bakış açıları çok farklı ve çok daha günümüze dönük olacaktır, kanaatindeyim.

24 Aralık 2008

Yetkililere Sesleniyorum; Lütfen Bu Kitabı Türkçeye Çevirip Okullara Dağıtın - Osmanlı Türk Yayı -




-Adam Karpowicz; Türk yayı denince Dünya' daki tek isim. Türk yayına hayran bir araştırmacı, ömrünü vermiş bu işe. Kitabı da bizim için bir hazine. Ne olur, bu kitabı Türkçeye çevirelim, kültürümüzün en önemli bir bölümü olan Türk Okçuluğunu tekrar hayata geçirelim. Halkımızı Türk Okçuluğuna sahip çıkmaya davet ediyorum.

- Kitap ingilizce yazılmış, 196 sayfa ve çok kaliteli baskıya sahip.

- Ulaşım dahil, Türkiye için fiyatı: 34.50 -dolar.

- http://www.ottoman-turkish-bows.com/

17 Aralık 2008

Okullarda Okçuluğun Tanıtılması Neden Önemli ?

Çin olimpiyat tarihindeki ilk okçuluk şampiyonu Zhang Juanjuan
(GMT+08:00) 2008-12-17 10:43:47 cri
Çinli sporcu Zhang Juanjuan, Beijing Olimpiyat Oyunları kapsamında 14 Ağustos'ta Olimpik Park'ta düzenlenen bayanlar bireysel okçuluk yarışmasında, Dünya sıralamasında ilk sırada yer alan ve Olimpiyat şampiyonluğunu koruyan Kore Cumhuriyeti okçusu Park Sung-Hyun'u 110-109 yenerek altın madalya kazandı. Zhang Juanjuan bu başarıyla sadece Çin'e Olimpiyat Oyunları'nın okçuluk dalında ilk altın madalyasını kazandırmakla kalmamış, Olimpiyat Oyunları'nın bayanlar bireysel okçuluk yarışmasında Kore Cumhuriyeti' nin şampiyonluğunu üstüste altı dönem korumasıyla yaratılan efsaneyi de sona erdirmişti.

27 yaşındaki Zhang Juanjuan, Çin'in kuzey kesimindeki güzel sahil kent Qingdao'da doğdu. Zhang Juanjuan 14 yaşındayken adeta ok onu "buldu". Bu konuda Zhang Juanjuan şunları söyledi: "Bir gün yemekhaneye gidiyordum. Okulun ofisinden geçerken bir antrenörle karşılaştım. O antrenör bana 'Okçuluk sporu yapmak ister misin?' diye sordu. O zaman daha okçuluğun ne olduğunu bile bilmiyordum. Ama yine de ona 'İsterim' diye cevap verdim." Zhang Juanjuan'ın bahsettiği "o antrenör" Qingdao Okçuluk Takımı'nın antrenörü Qu Yuefeng, böylece küçük kız Zhang Juanjuan'ı okçuluk takımına aldı. Zhang Juanjuan böylece okçuluk hayatına başladı.

Zhang Juanjuan'ın annesi Sun Rongzhen kızından memnun olduğunu söyledi. "Kızım içine kapalı, ama çok çalışkan ve pes etmeyen bir kızdır. Bu özellik, herhalde okçuluk yolunda sürekli ilerleme kaydetmesini sağlayan önemli bir unsur."

1995 yılında Qingdao Okçuluk Takımı'na giren Zhang Juanjuan, ondan sonraki 13 yıl boyunca Çinlilerin en önemli geleneksel bayramı olan Bahar Bayramı süresince memleketine hiç gidemedi. Çünkü bayram zamanı, tam okçuluk takımının kapalı kış antremanları yaptığı zamandır.

1996 yılında Shangdong eyaleti çapında düzenlenen okçuluk yarışmalarına katılan Zhang Juanjuan toplam 10 dalın 8'inde altın madalya kazandı. O zamandan itibaren Çin'deki okçuluk sporunda yeni bir yıldız haline gelen Zhang Juanjuan ismini ülkeye duyurmaya başladı. 2001 yılında güzel performansıyla Çin Okçuluk Milli Takımı'na seçilen Zhang Juanjuan aynı yılda Beijing'de düzenlenen Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda arkadaşlarıyla birlikte bayanlar takım yarışmasında altın madalya kazandı.

Beijing Olimpiyat Oyunları kapsamında 14 Ağustos'ta düzenlenen bayanlar bireysel okçuluk yarışmasında yağmura rağmen Zhang Juanjuan yine güzel bir performans sergiledi. Dünya Şampiyonu olan Koreli okçu Park Sun-Hyun son yayı çekti. Onun arkasından hareket eden Zhang Juanjuan eğer 9 puan alırsa zafere ulaşabilecekti. O heyecanlı ortamda, yarışmayı izleyen Çinli seyirciler nefes bile almıyordu. Zhang Juanjuan son yayını çekti, tam 9'dan vurdu. Böylece Zhang Juanjuan Olimpiyat Oyunları tarihinde okçuluk dalında Çin'e ilk altın madalyasını kazandırdı.

- Orjinal Kaynak : http://turkish.cri.cn/281/2008/12/17/1s106568.htm
(Kaynak : Okç.Fedrs.)
YORUMLARINIZ :
- Adsız dedi ki...
2009 yılı faaliyet programı federasyonca belirlenmiş teoride belirlenmesine ama uygulamada bire bir bu programa sadık kalabileceklerini hiç zannetmiyorum bence muallakta bir faaaliyet programı geçen yıllardaki programları takip edenler ne demek istediğimi anlarlar. Saygılarımla
24 Aralık 2008 Çarşamba 19:25

- Adsız dedi ki...
Her yıl sonu yeni dönem için bir senelik faaliyet programı düzenlerler ama düzenledikleri bu programada ne kadar uydukları ciddi tartışılır.
24 Aralık 2008 Çarşamba 19:34

13 Aralık 2008

Varan İki, Geleneksel Okçuluk

Son üstadımız NECMEDDİN OKYAY
(Resmin Kaynağı : turkokculugu.com - Metin Ateş)

Bu güne kadar geleneksel okçuluğumuza sahip çıkamadık. Sadece Kemankeş gurubu var, Türk-Osmanlı okçuluğuna sahip çıkıp yaşatmaya çalışan. Oysa ki devletin bir desteği yok, yani devleti temsil eden Okçuluk Federasyonu'nun bir çalışması yok bu alanda. Tabi ki haklı olarak; biz uluslararası federasyonun faaliyetlerine katılıyoruz, geleneksel okçuluk bizim statümüzde yok diyecekler.

İşin aslı öyle değil; bakın Kore tam anlamıyla sahip çıkmış okçuluğuna, hem günümüz okçuluğuna hem geleneksel okçuluğuğa, başarıları da oradan geliyor. Tarihine sahip çıkamazsan başaramazsın.

Adamlar hem günümüz okçuluğunda ülkelere okçuluk öğretiyor hem geleneksel okçuluklarını bize öğrtetiyorlar, bizim yapmamız gerekeni onlar yapıyor, helal olsun.
Ülkelerimizin okçuluk amblemleri aynı, hatta gördüklerinde çok şaşırmışlar.

Bakın FITA' nın antrenörlerinin çoğu Kore'li ve Dünya' ya okçuluğu öğretmeye devam ediyorlar.Bir çok ülkenin baş antrenörleri ve danışmanları Kore'li, İran ve Irak' ta da Kore'li okçuluk hocaları var, biz de bile.

Niye, çünkü çok başarılılar, çünkü tarihlerini filizlendirip yeşertmişler. Binlerce yıllık tarihimizi incelersek gerilerde bir yerlerde dedelerimiz birlikte yay ve ok yapmışlardır Kore'lilerle mutlaka.Ve inanın bizim kadar okçuluk sporuna önem veren bir millet olmadı daha, ne yazık ki bizim ülkemiz Dünya' nın merkezi ve Dünya' daki bütün madenlerin yarısından çoğu bizim ülkemizde, o yüzden bir rahat bırakmadılar bizi.
En sonunda kurtuluş savaşında Allah'ın izniyle tekrar dirildik. Ama zor oldu toparlanmamız, rahmetli Mustafa Kemal Atatürk ölümünden bir kaç sene önce Okçuluk sporunun canlandırılması için emir vermişti. Bir kaç yıl canlılık yaşandı ama toparlanan tüm okçuluk kitap ve belgeleri bir gecede talan edildi, Atatürk ölüncede gerçek okçuluk sporu hamisiz kaldı, yazık.
1960 lı yıllarda tekrar toprlanmaya çalışan okçuluğumuz 1981 yılına kadar şöyel böyle devam etti, 1981 yılından beri olan gelişmelerde malum.

Sonuçta; gerçek ve kalıcı başarıları yakalamak istiyorsak ilk önce özümüze dönüp kendi ekolumuzu oluşturmamız gerekiyor. Herkes; Türk okçuluğuna, gerçek ata sporumuza sahip çıksın, çocuklarımıza öğretecek bir ata sporumuz kalsın, diyorum.


-Resimler : koreanarchery.org
Yorumlarınız :
Adsız dedi ki...
Elinize sağlık hocam.
13 Aralık 2008 Cumartesi 16:50

Metin Ates dedi ki...
Ridvan hocam, Elinize, akliniza, dimaginiza saglik. Siz buradan Kore'nin neden okculukta basarili oldugunu cozmussunuz, darisi bizim Federasyonun basina...
13 Aralık 2008 Cumartesi 22:40

5 Aralık 2008

YAZIK !

Resim: FITA' dan

-Yıllardır şu kadarını yapamadık, maliyeti nedir Allah aşkına !
-Yap okullara dağıt; on binlerce çocuğumuz ok atmasını öğrensin, okçuluk tabana yayılsın.
-Bunu yapanlar da Dünya' nın en fakir ülkeleri, biz alasını yapamazmıyız (Türkiye'de her yıl yapılan bir tane uluslararası okçuluk yarışması için yüzlerce milyar lira harcandığını düşünürsek). Ama niyet önemli.
- Lütfen bir göz atın. İbret olsun bize, nasıl yay yapılırmış !
- Yay Yapımı - 1 - ... >>>
- Yay Yapımı - 2 - ...>>>
(Kaynak: FITA)

- Bir de buradan vurulduk; taa yüreğimizden, GÜNÜMÜZDEKİ OK MEYDANI ... >>>

Yorumlarınız :

Adsız dedi ki...
Umarım bir gün birileri de bu işe el atarda,okçuluk Türkiye'de gelişir.Eski bir okçu olarak her türlü desteğe hazırım.
09 Aralık 2008 Salı 10:01

Rıdvan Uzuntaş ; dedi ki...
Ok meydanı hakkında bu kadar çok araştırmayı yapan ve ata yadigarı eserleri korumak için çok çaba sarfeden Kemankeş Gurubu' nu kutluyor, başarılarını temenni ediyorum.Allah yardımcıları olsun inşaallah.
14 Aralık 2008 Pazar 13:06

“Archery is a good mental sport. It teaches you a lot discipline”

Okçuluk faydalı bir zihinsel spordur. Bize bir çok displin kazandırır.