22 Şubat 2009

Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Nazlı İmre, Uluslararası Yelken Federasyonu (ISAF) Başkan Yardımcılığı Seçimini Kazandı

PEK ADETİM DEĞİLDİR OKÇULUĞUN DIŞINDA YAZI YAYINLAMAK AMA BU YAZIDAKİ SAYIN HANIMEFENDİ DE SPOR CAMİASININ ÇOK BAŞARILI YÖNETİCİLERİNDEN VEDE ÇOK ÇALIŞKAN; BU NEDENLE OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM. BİZE FAYDALI OLAN YÖNLERİNİ DE ÖRNEK ALMAK GEREK.
NEDİM İNCE YAZIYOR...
Ajanslar biz yelkencikleri sevindiren önemli bir haber geçtiler 16 Kasım 2008 tarihinde. Türksail internet sitesinden okuyalım:
“Türkiye Yelken Federasyonu Başkanı Nazlı İmre, Uluslararası Yelken Federasyonu (ISAF) Başkan Yardımcılığı seçimini kazanarak önemli bir ilke imza attı.
Dünya yelkenciliğinin en büyük otoritesi sayılan International Sailing Federation (ISAF)'ın İspanya'da yapılan seçimlerinde Başkan Yardımcılığı görevine seçilen Nazlı İmre ile bayrağımız da yönetim merkezinin önündeki gönderde dalgalanacak.
6–16 Kasım 2008 tarihleri arasında İspanya'nın başkenti Madrid'te yapılan ISAF Yıllık Toplantısı'nda gerçekleşen Başkan ve Başkan Yardımcıları seçiminde TYF Başkanı Nazlı İmre Başkan Yardımcılığı'na seçildi.
Başkan Göran Petersson (İsveç), Başkan Yardımcıları Nazlı İmre (Türkiye), Teresa Lara (Venezuela), David Irish (ABD), Teo Ping Law (Singapur), Thomas Holc (Polonya), Alberto Predieri (İtalya), Eric Tulla (Porto Rico)'dan oluşan Yönetim Kurulu 2012 yılına kadar tüm yelken faaliyetlerini yönlendirecekler." Haberin diğer ayrıntısı: 74 ülke delegesinin katıldığı yıllık toplantıda başkan yardımcılığı için 6 aday yarıştı ve ipi Nazlı İmre göğüsledi.
Nazlı İmre köklü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Ailenin geniş çevresi ve olanakları, Nazlı İmre’nin çalışkanlığı ile birleşince iyi bir eğitim dönemi geçirdi. İngilizce, Fransızca, Rusça, Almanca dil dağarcığına kattığı yabancı diller oldu. Öğrenimi İsviçre Zürih Üniversitesi'nde işletme eğitimi ile sona erdi.
Ülkemizin önemli işadamlarından olan Ergin İmre ile yaşamını birleştiren Nazlı İmre aile şirketi olan Şekerci Hacıbekir'de kendi deyimi ile “kimsenin yapmak istemediği” işleri yapamaya başladı.
Eşi Ergin İmre’nin işi kadar önem verdiği bir başka uğraşısı daha vardı: Yelken sporu. İş yaşamının yoğunluğu ile geçen hafta içini, yelken yarışları ile daha da yoğun geçen hafta sonları izliyordu. Ergin İmre Provezza isimli yelken yatı ile yarıştan yarışa koşuyordu.
Kendi deyişi ile “hafta sonları evde koca beklemekten sıkılan” Nazlı İmre, İdefiks adını verdiği yelken yatı ile eşine ve diğer yelkencilere rakip oldu. Başarıya odaklanmış kişiliği kısa sürede iyi bir ekip oluşturmasına ve başarılı yarışlar çıkarmasına yetti.
1994 yılı yelken sporunun idari tarafına da geçtiği yıl oldu. Bu tarihte Silivri'de yapılan “Optimist Avrupa Şampiyonası” ilk görev aldığı etkinlik oldu ve arkası geldi. Türkiye Yelken Federasyonu’nda Optimist Sekreterliği başta olmak üzere önemli görevler üstlendi. Türk Yelken Vakfı’nın aldığı yolda kişisel katkıları yelkencilerin takdirini kazandı.
Yelken sporunda üstlendiği görevleri büyük bir azimle başarıya ulaştıran İmre 2000 yılında yapılan Türkiye Yelken Federasyonu başkanlığına tek aday olarak girmesine rağmen 57 federasyon seçimi arasında en yüksek katılımı sağladı ve 2004 yılına kadar başarılı bir başkanlık geçirdi.
Yöneticilikte yorulan ve şirket işlerine dönmesini gerektiğini düşünen Nazlı İmre 2004 seçimlerinde aday olmadı. 2006 yılında Türkiye Yelken Federasyonu özerkleşti ve yeni statü yeniden başkan seçimini gündeme getirdi. Yöneticilik başarısı Nazlı İmre’nin peşini bırakmadı ve başkanlığa aday olması için yoğun istek geldi. Bir süre dinlenmiş olması, yeni statünün varlığı yeniden aday olmasını kolaylaştırdı ve seçimi kazanarak yeniden bu kez özerk yelken federasyonunun başkanı oldu.
Başkan İmre için ülkedeki başarılar yeterli değildi. İSAF’da çeşitli kurullarda görevler alıyor ve üstesinden geliyordu. Nitekim bunun taçlandırılması İSAF başkan yardımcılığı şeklinde oldu.
Mersin Yelken İhtisas ve Yat Kulübü Yönetim Kurulu Başkanlığım sırasında birlikte çalışarak yakından tanıma fırsatı bulduğum Nazlı İmre’nin ISAF başkan yardımcılığını başarıyla sürdüreceğinden ve azmin, kararlılığın, çalışkanlığın doğal sonucu olarak ISAF başkanlığına doğru yol alacağından kuşkum yok.
Bu ülkenin “denizci ulus” olmasında temel unsur olduğuna inandığım yelkenciliğe gerek ulusal ve gerekse uluslar arası alanda yaptığınız katkılar için teşekkürler Nazlı başkan.
Yeni görevinizde başarılar sizinle olsun.

- Kaynak : http://www.mersinyasam.com/news/5005.html

- Diğer Haberleri ...>>>

Sayın Nazlı İmre' nin bir röportajı;

Yelken Federasyonu Başkanı Nazlı İmre, 2008 yılında tüm faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini, ancak 2009 yılı için bunu yapmalarının mümkün olmadığını vurgulayarak, ''2009, tüm dünyanın ekonomik krizle savaştığı bir yıl olacak'' dedi.

İmre, AA muhabirine yaptığı açıklamada, gelecek yıl içinde planladıkları bazı organizasyonlarında kesintiye gideceklerini, genel olarak yurt içine ağırlık vereceklerini anlatarak, ''Faaliyetlerimizi küçülteceğiz. Sponsorlarımız olmayacak. Her yerden kesintiye gidilecek. Yurt içine ağırlık vereceğiz. Yurt dışı olarak sadece Yalıkavak'ta, Olimpik Windsurf Dünya Gençler Şampiyonası'nı organize edeceğiz. Yeni Yıl Kupası Yarışması ile Ocak ayı sonunda faaliyetlerimize start vereceğiz'' diye konuştu.

Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'nden (GSGM) geçen yıl 1 milyon YTL bütçe aldıklarını, ancak bunun dahi yeterli olmadığını belirten İmre, şöyle devam etti:

''Bütçemiz yeterli değil. Sponsorlarımızın katkısı var. Para manasında çok büyük bir katkıları olmadı. Ayni yardımlar şeklinde yardımlar söz konusu oldu. Geçen yıl 150 bin Avro civarında bir sponsor geliri sağlamıştık. Bu da eş ve dost diye tabir ettiğimiz arkadaşlarımızla görüşmelerimizden kaynaklanan sponsorluk gelirleri. Gelecek sene bu rakama ulaşamayız.''

-LONDRA' DAN UMUTLU DEĞİL-

Yelken Federasyonu Başkanı Nazlı İmre, 2012 Londra Olimpiyat Oyunları'nda, Türkiye'den bir sporcunun kürsüde yer almasının mucize olacağını söyledi.

Mevcut Milli Eğitim sistemi içinde bu tür organizasyonlarda başarının hayal olduğunu savunan başkan Nazlı İmre, ''2012 Londra Olimpiyatları'nda, kürsüde bir Türk sporcunun yer alması mucizedir. Bugünkü Milli Eğitim sisteminde bu olanaksızdır. Türkiye'nin sistemi bu. Milli sporcular sadece spor akademisinde okuyabiliyor. Bu yanlışlıkları düzeltmek GSGM'nin görevidir. Ben sadece bir Yelken Federasyonu'yum. Pekin'e 5 dalda, 6 sporcuyla katıldık. Bizleri başarılı olamadık diye eleştirdiler. Kotaları geçemeyip oyunlara gidemeyince eleştiri, gidip başarısız olunca da eleştiri. Büyük paraların döndüğü, futbol, voleybol, basketbol, onlar niye oyunlarda yok. Bu branşlar neden tenkit edilmiyor'' diyerek sözlerini tamamladı.

Yay Ustalarımız Çoğalıyor - Mehmet Gölhan

Mehmet Gölhan beyin çalışmalarını kendi anlatımıyla okuyalım;

'' İlk yaptığım yay 18kg'lık, ikincisi ise 30kg'lık, her ikisininde boyları 134 cm., ikincisinin deri kaplaması henüz bitmedi ama 10-15 deneme atışı yaptım. Hız testleri henüz yapılmadı ama yapılacak. Devamı ... >>>

19 Şubat 2009

Biz De Yıllarca Aynı Şeyleri Söyledik Ama Globalleşmek İçin Mutlaka Yabancı Birinden Duymak Lazım ! Milletin Parası Boşa Gitmez İnşaallah, Kore' li

Hoca Başarılı Olsun, Daha Doğrusu Türk Okçuluğu Başarılı Olsun.

Kim Yo Ho Londra hedefini çizdi!
Okçuluk Milli Takım Teknik Direktörü Kim Young Ho, Türkiye'nin 2012 Londra Olimpiyatları'nda başarılar elde edebilmesi için yoğun bir çalışma içinde olduklarını ve bekleyecek zamanlarının bulunmadığını söyledi.
18 Şubat 2009 , 10:50

Güney Koreli teknik direktör Kim Young Ho yaptığı açıklamada, yaklaşık bir yıldır Türk Milli Takımı'nda görev yaptığını kaydetti. Okçuluk sporunda 37 yıllık geçmişi bulunduğunu ve Güney Kore'de milli takımlarda görev alarak başarılar elde ettiğini ifade eden 53 yaşındaki teknik adam, federasyonun davetini kabul ederek Türkiye'de okçuluğun gelişmesi için çalıştığını belirtti.

Türkiye hakkında daha önce bir bilgisinin bulunmadığını ve buna rağmen çalışmayı kabul ettiğini, geçen yıl yapılan seçmelerle de milli takımı belirlediklerini kaydeden Kim, şöyle konuştu:
''Türkiye'ye gelmeden önce Türk okçuluğu hakkında bilgim yoktu. Antalya'da okçuluk tesislerini görünce ilginin olduğu fark ettim. Okçuluk sahası Güney Kore'deki sahaya benziyordu. Federasyon da okçuluğun gelişmesi için çalışmalar yapıyor. Belirli bir ilerleme yaşıyoruz. Federasyonun özellikle yıldızlara yönelik yoğun programları var. Hacettepe Üniversitesi ile işbirliğine giderek ortak çalışma yapıyoruz. Amacımız daha güzel şeyler ortaya çıkarabilmek. Çeşitli ölçüm ve testler yapacağız.

'' Güney Kore'de okçuluğun çok püpüler olmasına karşın Türkiye'ye oranla daha zor ve katı kuralları bulunduğunu kaydeden Kim, ülkesinde hükümet ve federasyonun okçuluğa destek verdiğini söyledi.
Okçuluğun profesyonel bir branş olduğunu dile getiren Kim, ''Türkiye 2012 Londra Olimpiyatları'nda okçulukta başarılar elde edecektir. Bunun için yoğun bir biçimde çalışıyoruz. Olimpiyatlarda madalya kazanmak için durmaya ve beklemeye zamanımız yok. Federasyon da madalya için elinden geleni yapıyor'' dedi.

-''GÜNEY KORE'DE OKÇULUK, FUTBOL KADAR POPÜLER''
Sporun bir eğitim olduğunu çocukların severek yapması halinde vücutlarının yanı sıra arkadaşlıklarının da gelişeceğini ifade eden Kim, açıklamasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de okul takımı yok. Okçulukta en önemli ihtiyaç malzemedir. Eğer malzeme verilirse başarı da artar. Okullarda da asıl sorun malzemedir. Okullar kendi sahalarını yaparsa, diğer okul ve kulüpler de yararlanabilir. Kendi aralarında da müsabakalar yapılırsa bu başarıya yansır. Güney Kore'de okçuluk diğer branşlardan daha popülerdir. Profesyonel bir branş ve futbol kadar önemlidir. Okulların 3 takımı olmak zorundadır. Eğer olimpiyatlarda derece olursa devlet büyük paralar veriyor.

'' Okçuluğun Türkler'in geçmişinde de yer aldığını ve bunun geride kalmaması, muhafaza edilmesi gerektiğini savunan Kim Young Ho, ''Bizim atalarımız da ok atıyordu. Türkler'in geçmişinde de okçuluk var. Bu yönümüzle iki ülke arasında benzerlik var. Okçuluğu gelecek nesillere aktarmalıyız. Atalarımızın neler yaptığını öğretmeliyiz. Türk halkıyla Güney Koreliler önceden beri anlaşabilen topluluklardır. Türkler'in gelip Güney Kore'de savaşmalarını unutmamız mümkün değil'' diye konuştu.

- Kaynak : http://www.ajansspor.com/okculuk/Genel/h/20090218/kim_yo_ho_londra_hedefini_cizdi.html

15 Şubat 2009

DÜNYA OKÇULUK ŞAMPİYONALARINDA FERDİ DERECE ALAN TÜRK MİLLİ OKÇULARI

- Salon Dünya Şampiyonası' na hazırlandığımız bu günlerde, daha önceki yıllarda bizden kimler madalya almış ve şimdi ne yapıyorlar ?
DÜNYA OKÇULUK ŞAMPİYONALARINDA ŞİMDİYE KADAR ELDE EDİLMİŞ TÜM FERDİ DERECELER :


- Natalia NASARİDZE :1995 (Brimingham-Almanya) Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası. Büyük Bayanlar Recurve Yay : Dünya 3.' sü . 1997 (İstanbul-Türkiye) Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası. Büyük Bayanlar Recurve Yay : Dünya 3.' sü .

-Zehra ÖKTEM :1991 (Krakow-Polonya) Dünya Açık Hava Okçuluk Şampiyonası. Büyük Bayanlar Recurve Yay : Dünya 3.' sü .

- Özdemir AKBAL : 2001 (Florence-İtalya) Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası. Büyük Erkekler Recurve Yay : Dünya 3.' sü .

- Demir ELMAAĞAÇLI : 2008 (Antalya-Türkiye ) Dünya Gençler Açıkhava Okçuluk Şampiyonası. Genç Erkekler Compound Yay : Dünya 2.' si.

ŞİMDİ NE YAPIYORLAR :

Natalia Nasarideze : Okçuluğu bıraktı, Haccettepe üniversitesinde çalışıyor.

Özdemir Akbal : Okçuluğu bıraktı.

Zehra Öktem : Emekli öğretmen, Antalya' da sporcu yetiştiriyor. Okçuluk sporu yapıyor ama yaşı büyük diye milli takıma alınmıyor.

Demir Elmaağaçlı : Öğrenci, halen okçuluğa devam ediyor.

12 Şubat 2009

2009 Yılı Dünya Salon Okçuluk Şampiyonası


- Tüm samimiyetimle, yarışmaya katılan okçuluk milli takımına başarılar diliyorum, ama bu iş böyle olmaz ! Daha önce söylemiştim bir yıl yorum yapmayacağım federasyon hakkında diye, yorum yok sabır var. Herkese başarılar !
- Dünya' da Salon yarışmaları çok zorlu geçer, compound yay dalında Amerika, Avusturalya ve Avrupa ülkeleri çok ileri seviyedeler. Recurve yay dalında eskeza Avrupa çok başarılı çünkü soğuk iklim nedeniyle salon çalışmaları daha yoğun geçiyor. Ayrıca aşırı sayıda yarışmalara iştirak edebiliyorlar. Üstüne üstlük her ülkenin oturmuş okçuluk sistemleri var.
- Biz işte bu ortamda yetişmiş sporcularla yarışacağız. İzmir' deki Salon Dünya Şampiyonası' nda sadece recurve yay genç bayan takımımız 2. olmuştu. Şimdiki puanlarımızı Dünya ortalamasıyla kıyaslarsak çok daha fazla çalışmaya ve çabalamaya ihtiyacımız var. Kore' li hocamızında bir sınavı olacak bu yarışma, sporcularımızla bir yıldan beri birlikte çalışan sayın Kim Young Ho ülkemiz adına inşaallah başarılı olur. Tekrar başarılar diliyorum.

DUNYA SAMPYONASI KAFILE LISTESI - 2009 - ... >>>

“Archery is a good mental sport. It teaches you a lot discipline”

Okçuluk faydalı bir zihinsel spordur. Bize bir çok displin kazandırır.