26 Kasım 2006

Yıllar Öncesinden Gelen Duygu Dolu Mektup



Yıllar Öncesinden Gelen Duygu Dolu Mektup :

Hayat bu işte...İnsanın dolu dolu yaşadığı saatler,günler,aylar ve bazen de seneler olabilir.Devamlı kokladığınız,devamlı sesini işittiğiniz,devamlı gözünüzün önünde hayalinin canlandığı hatıralar,olaylar başarılar,belki planlanmış fakat ulaşılamamış,her şeye rağmen içinizde yer etmiş,her düşündüğünüzde içinizi kıpır kıpır yapan hedefler,idealler,sevdalar,davalar vardır.Hayaliniz o anlara gittikçe kalp atışlarınız hızlanır,dudak ve gözlerinizden ya tebessüm ya da sıcacık iki damla gözyaşı süzülür.Uzaklara dalaaaaar gidersiniz.Sizi rahatsız edecek kimse olmazsa eski hatıralara yaptığınız yolculuk sizi en çok etkileyen olaylardan başlar bazen en ince ayrıntıya kadar süzülür,o anları bazen saatlerce bazen de günlerce etkisinde kalarak yaşayabilirsiniz.Hatta o günleri rüyalarınızda misafir edersiniz.Bu düşünce ve hatıralar bazen sizi müthiş sıkar; kimi zaman da sizi alabildiğine hırslandırır.Fakat biz genellikle toplum olarak bunu bir romantizm veya nostalji veya olumsuzlukları düşündükçe yapılmış haksızlık yumakları olarak görür ve değerlendiririz.Yüklendiğimiz hırsta hep bu bakış açısından gelir.Fakat nedendir bilemiyorum bu hırsımızı pozitif enerjiye çevirerek lehimize kullanamayız.Her halde büyük insan olmanın bir sırrı da bu olsa gerek.

Benim de düşündükçe içimin hala kıpır kıpır olduğu;etkisini hala üzerimde hissettiğim;hala düşündükçe kimi zaman güldüğüm,kimi zaman ağladığım hatıralar,dostluklar başarılar,planlanmış fakat gerçekleştirilememiş hedefler ve gayeler var.Şimdi hepsi gazete küpürlerinde,fotoğraflarda,madalyalarda,başarı belgelerinde,karşılıklı vefasızlaştığımız ve zamanın unutturduğu dostluklarda gizli.

Okçuluğa ilk adımımı 1987 nin yaz aylarından birinde atmıştım Rıdvan abi. … abi o zaman Avrupadaydı.Onun izni olmadan okçuluğa başlamak o zamanlar çok zordu.Çalıştık,uğraştık ufak tefek te olsa bir şeyler yaptık.Derken büyüdük.Sen İzmit e gittin.Peşinden geldik.Milli takıma girdik,ferdi ve takım halinde bir çok başarının altına imza attık.Bir çok dünya,avrupa ve balkan şampiyonalarına katıldık.Özel uluslararası turnuvalara girdik.Türkiye de bilmiyorum ne kadar dereceler yaptık.Bunların hepsi 4 sene içinde oldu Rıdvan abi.1991 yaz aylarından biriydi olimpiyat takımı kadrosuna çağrılmayınca son noktayı koymuştum bilmem hatırlar mısın.Biz bir avuç insan neler yapnışız be Rıdvan abi ve kimbilir daha neler yapabilirdik...Ama işin güzel tarafı ne biliyor musun?Sen hep avucun içi,oldun biz ise o avucun içinde zaman zaman değişen insanlardan biriyiz.Ama şu da var ki herkesin kendi kabiliyetine göre avuç olabileceği yer var.Zaten herkes kendisi için uygun olan ideali bulduğunda dünyada her şey mükemmele doğru yol alır.Bence okçuluğun hakkettiği yere gelebilmesi için senin de böyle kabiliyetleri bulup yetiştirmen gerekiyor.

Kocaeli okçuluk sitesine bir göz gezdirdim.biraz da başka sitelerde dolaştım.Senin gibi bu işle dertlenen kimseye rastlamadım.Senin hep övdüğün …’nin-kendisini sever ve takdir ederim-bile senin kadar samimi olarak okçuluğa sahip çıkacağını sanmıyorum.Hissettiklerimin özeti şunlar:

¨Menfaat üzerine dönen hiçbir şey başarıya ulaşamaz¨

İşte bence senin bu başarılarını ve okçuluk sevdanı devam ettirmendeki en büyük rolü bu oynuyor.Bu işi bir kazanç elde etmek için yapmadığına binlerce şahitlerden ben sadece biriyim.Her dava,her sevda fedakar gönüllüler ister.Bu insanlar kısa hedeflerle çalışmazlar.Bunlar istikbale taliptirler.İstikbal ise rahatını ve zevklerini terkedenlerindir.İşte Türk okçuluğu bir seviyeye gelmiyorsa bence en büyük nedeni bu.Veya şöyle de düşünebiliriz.Her şey tamam okçuluk idealimiz oldu;bu sefer de karşımıza imkansızlık ve bir takım siyasi engeller çıkıyor.Bu sistemde dünya çapında bir sporcu yetiştirmek imkansız zannediyorum.Olursa da istisna olur herhalde.Kendimizden biliyoruz.Bir sen elimizden tutmaya çalıştın.Sporcu sadece yapacağı spora konsantre olacak.Malzeme,maaş,istikbal endişesi,sosyal güvence bunları düşünmeyecek.Biz Mario’ dan bir paket tüy alıncaya kadar ne kadar yalvarırdık.Bir ikincisi sporcu kendisine değer verildiğini hissedecek.Eğer bu sağlanmazsa sporcudan bir şey bekleyemezsiniz-bir zamanlar … öne çıkarılıp diğer sporcuların unutulduğu gibi-Büyük düşünürler genelde ülkelerin sıkıntılı zamanlarında yetişirler neden çünkü düşünecek beyinlere ihtiyaç var da ondan.Büyük sporcularda ülkelerin güçlü,ekonomik anlamda ferah oldukları zamanlarda yetişirler neden çünkü imkan var o zaman kabiliyet,çalışma ve imkan birleşirse kimler yetişmez ki.Özet olarak diyorum ki:1-İmkanların çok olması 2-Sporcuya değer verilmesi(hem şahsına,hem branşına)

Sağda solda unutulmuş ne kadar insan vardır değil mi?Bu insanların hepsi birilerinin yanında bir zamanlar çok değerliydiler ve belki şu anda da birilerinin yanında çok değerli olabilirler.Ama insan değerli olduğunu anladıkça yaptığı işten zevk alıyor.Ve değer verildiği yerde her ne olursa olsun devam ediyor.

Hissettiklerim bunlar fakat kalemim yazmaktan aciz ancak gözlerimi görebilseydin hissettiklerimi daha iyi anlayabilirdin.(Sıcacık iki damla yaş,titrek ve buruk bir tebessüm,yorgun ve dalgın bir bakış)

Selam ve hürmetler,
….

Hiç yorum yok:

“Archery is a good mental sport. It teaches you a lot discipline”

Okçuluk faydalı bir zihinsel spordur. Bize bir çok displin kazandırır.